ويكيبيديا

    "yapılacak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لفعله
        
    • للقيام
        
    • نفعله
        
    • لنفعله
        
    • لتفعله
        
    • ليَعمَلُ
        
    • ستتم
        
    • لأفعله
        
    • ستعقد
        
    • لعمله
        
    • إنجازه
        
    • سوف يتم
        
    • لتفعليه
        
    • الفعل
        
    • ستقام
        
    Önümüzdeki birkaç gün yapılacak çok işim var ve arama emri varken yapamam. Open Subtitles إنّ لديّ الكثير لفعله بالأيام العديدة القادمة، ولا يمكنني فعلها وهنالكَ بلاغٌ علي.
    yapılacak bir şey yok, benim plütokrat arkadaşlarım böyle söyleyebilir. TED ليس هناك شيء لفعله ربما يقول أصدقائي البلتوقراطيون
    Bu daha yapılacak çok fazla şeyin kaldığı bir şeydi. TED كان هذا شيئاً حيث ما زال هناك الكثير للقيام به.
    Uçak gemisine yapılacak saldırıyı korumak için kaç avcı uçağı hazır? Open Subtitles كم من مقاتلينا جاهزون للقيام بتنفيذ هجمتنا على الحامله الامريكيه ؟
    Bir suçlu için, dünyada yapılacak en zor şey nedir? Open Subtitles ما هو أصعب شيء نفعله في حرب الدلائل؟ لا شيء
    yapılacak bir şey kalmadı. Celladı hazırlayın! Open Subtitles .. لم يبقى لنا شيء لنفعله جهز الجلاد للإعدام
    Söyleyecek bir şey olmayabilir.. ...ama kesinlikle yapılacak çok şey var. Open Subtitles قد لا يكون هناك المزيد لتقوله لكنْ بالتأكيد هناك المزيد لتفعله
    Şimdi yapılacak en iyi şey gidip bu konuda düşünmen olur. Open Subtitles ما نحن في حاجة لفعله الآن هو... أن تذهبي وتفكري جيدا
    İşte bu olduğunda beklemekten başka yapılacak bir şey yoktur. Open Subtitles .و عندمايحدثهذا . لا يبقى شئ لفعله غير الانتظار
    Herkesi çok özledim, fakat evde yapılacak çok iş var. Open Subtitles اشتاق للجميع , لكن يوجد المزيد لفعله في البيت
    Tamam. Sen bir yürüyüşe çık, böcek adam. Orada yapılacak şeyler var. Open Subtitles حسنُ ، أتركنا قليلًا يا فتى الحشرات إذهب للقيام ببعض أمورك هناك
    Hafta sonları, avlanmak dışında yapılacak pek bir şey yoktu. Open Subtitles ليس هناك أيُّ شيء للقيام به في العطل عدا الصيد
    yapılacak en doğal şey bilincin kendisini doğayı oluşturan temel bir yapı taşı olarak ele almak olacaktır. TED الشيء الطبيعي للقيام به هو افتراض الوعي ذاته كشيء أساسي، لبنة أساسية للطبيعة.
    yapılacak en iyi şey, Doakes'un son günlerini araştırmak olur. Open Subtitles إذاً فأفضل شيء نفعله هو التحقق من أيام دوكس الأخيرة
    Hayvan Kontrolü'nü aradım. Ona yapılacak en nazik şey öldürmek, dediler. Open Subtitles أتصلت مع مسئولي الحيوانات وقالوا أن ألطف شيء نفعله هو قتلهم
    -Bayan Williams, burada yapılacak birşey kalmadı. Open Subtitles مس ويليامز لا يوجد شيء لنفعله هنا دعيني أخذك للمنزل
    Bir şey varsa yapılacak senin rahatlaman benim kurtulmam için söyle. Open Subtitles اذ كان هنالك خير لنفعله فيه راحة لك وثواب لي
    Charlie, aslında yapılacak doğru şeyin ne olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles تشارلي , انك تعلم في قلبك عن الشيء الصحيح لتفعله
    yapılacak çok iş var. Open Subtitles هو يُحْصَلُ على الكثير مِنْ العملِ ليَعمَلُ.
    Rahat bir yere otur istersen. Bu anlaşma yarın yapılacak. Open Subtitles لعلّكَ عليكَ أن ترتاح هذه الصفقة ستتم غداً، إنّها ستحدث
    Daha yapılacak bir sürü iş var. Bir dakika bekleyin. Tamam, tamam. Open Subtitles سأريهم,العبث في مثل هذا الوقت من الليل لدي الكثير لأفعله
    Yasaların öngördüğü üzere seçimler önümüzdeki yıl yapılacak ve şirketimiz doğrudan doğruya bir tavır almak arzusundadır. Open Subtitles الانتخابات التشريعية ستعقد العام المقبل و تريد مؤسستنا أن تبدأ بالتحرك حالا
    Ve Kuzey İrlanda'ya değişim getiren dalganın parçası oluyorlar ve hala bununla ilgili çabalarını sürdürüyorlar çünkü daha yapılacak çok şey var. TED وكانوا بالفعل جزء من ما أحدث سلام إلى شمال إيرلندا ، ومازالوا يعملون على ذلك ، لأنه مازال هناك الكثير لعمله .
    Bu akşam üstü beni idare et, yapılacak bazı işlerim var. Open Subtitles عوّضمكانيبعدظهر اليوم، عندي عمل عليّ إنجازه
    İki ayrı iğne yapılacak. Biri kas dokusuna, biri de kemiklerdeki ilik merkezlerine. Open Subtitles سوف يتم حقنك مرتين واحد في اعماق العضلات والأخرى في مركز النخاع الشوكي
    yapılacak çok şey var, Larita. Biniyorsun, değil mi? Open Subtitles هناك الكثير لتفعليه يا لاريتا أتستطيعين الركوب؟
    Eğer bizi öldürecekseniz, bunu bilmemiz lazım. yapılacak en onurlu şey bu. Open Subtitles إن كنتم ستقتلونا فعليكم أن تعلمونا بذلك فهذا هو الفعل النبيل
    Parti sizin rızanız olsa da, olmasa da yapılacak. Open Subtitles تلك الحفلة ستقام,مدام فيليبس, بموافقتك أو بدونها0

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد