| Birisi ne yapmak üzere olduğunu söylemez. | TED | أحدهم لا يقول للآخر ما هم على وشك القيام به. |
| Kanlar içindeydi, yapmak üzere olduğunu şeyi anlattı ve benden izin alması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | وقد غطت انه في الدم وكان يقول لي ما كان على وشك القيام به |
| Hepimiz ne yapmak üzere olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف بالضبط مالذي انت على وشك القيام به |
| Ne yapmak üzere olduğunu biliyorum ve sana saygı duyuyorum. | Open Subtitles | انا اعرف ما انت على وشك القيام به وانا احترمك بسببه |
| yapmak üzere olduğunu şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما كنت على وشك القيام به. |
| Fakat ,onun ne kadar büyük birşey yapmak üzere olduğunu bildiğini anlamanız için sadece Yuri Gagarin'in sözlerini dinlemeniz yeterli. | Open Subtitles | ولكن تحتاج فقط للاستماع إلى كلمات (يوري غاغارين) لتدرك أنه يعرف تماما أهمية لما كان على وشك القيام به. |