| Bir yetişkin gibi davranma zamanın geldi. Üzerini değişiyor gibi yapmayı bırak. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لكي تتصرفي بطريقة ناضجة و توقفي عن اللعب بملابسكِ |
| Masum rolü yapmayı bırak! Ona ne dediğini biliyorum! | Open Subtitles | توقفي عن هذه البراءة أنا أعلم مالذي قلتيه له |
| İyi bir çocuk gibi, rol yapmayı bırak. | Open Subtitles | كف عن تمثيل دور الرجل الصالح أيها الأحمق |
| "Ona katiyen bunu yapmayı bırak demem" dedim. | Open Subtitles | قلت لها: سأخبر سييد شيريس لتتوقف عن فعل ذلك هذا خطأ |
| Şaka yapmayı bırak. | Open Subtitles | توقّف عن المزاح. |
| Enayilik yapmayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن كونك ساذج جداً |
| Numara yapmayı bırak. Manşetlere çıkmışsın. | Open Subtitles | توقفى عن التلاعب بى , الخبر بالصفحات الأولى |
| Haydi, ilgilenmiyormuş gibi yapmayı bırak. | Open Subtitles | بحقّكِ، كفي عن التظاهر بأنّكِ لن تفعلي هذا |
| Mallık yapmayı bırak da içecekleri hazırla. | Open Subtitles | توقف عن التصرف بحماقة وحضّر المشروبات, يا رجل |
| Ve ben kimseyi suratından vurmadım, karşılaştırma yapmayı bırak. | Open Subtitles | وأنا لم أقذف أي شخص بوجهه لذا توقفي عن صنع المقارنات |
| Tamam, şu yüz ifadesini yapmayı bırak. Kötü haberim var yüzün bu. | Open Subtitles | توقفي عن إظهار هذا الوجـه إنه ذلك الوجه الذي يدل على أخبار سيئة |
| Kuru gürültü yapmayı bırak da sahip olamıyorsan kabullenip vazgeç artık. | Open Subtitles | توقفي عن المبالغة وإستسلمي لو لا يمكنكِ تحمّل هذا |
| İyi bir çocuk gibi, rol yapmayı bırak. | Open Subtitles | كف عن تمثيل دور الرجل الصالح أيها الأحمق |
| İbnelik yapmayı bırak. Bu içtiğin çok pahalı bir viski. | Open Subtitles | كف عن التصرف بغرور أنت تحتسي الويسكي الباهظ الثمن |
| Hadi ama dostum, rol yapmayı bırak. İkimiz de beni öldürmeyeceğini biliyoruz. | Open Subtitles | بربك يا صاح، كف عن التمثيل، كلانا يعلم أنك لن تقتلني. |
| Andy, yapman gerekenleri yapmayı bırak. | Open Subtitles | آندي , توقف عن فعل ما تفترض أن عليك فعله |
| - Bana öyle demeyi bırak. - Öyle yapmayı bırak o zaman. | Open Subtitles | توقف عن مناداتي بهذا توقفي عن فعل هذا اذن |
| Piçlik yapmayı bırak. | Open Subtitles | توقّف عن التصرّف كوغد. |
| Kendine büyü yapmayı bırak! | Open Subtitles | توقّف عن سحر نفسك! |
| - Haydi, ağabeylik yapmayı bırak. | Open Subtitles | هيا، توقف عن كونك الأخ الأكبر |
| Tanrı aşkına, panik yapmayı bırak! Başka bir şey yeriz | Open Subtitles | ، بحق السماء ، توقفى عن الهلع . سوف نأكل شئ آخر |
| Masum numarası yapmayı bırak. | Open Subtitles | حسناً، أتعلمين؟ كفي عن هذا |
| Mallık yapmayı bırak da içecekleri hazırla. | Open Subtitles | توقف عن التصرف بحماقة وحضّر المشروبات, يا رجل |
| Fry, benim için birşeyler yapmayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن محاولة فعل الأشياء لأجلي يا فراي |