| Buraya bir iş yapmaya geldim. Aslında iki iş ve bir angarya. | Open Subtitles | صعدت إلى هنا لأنجز مهمة بل مهمتين رئييتين وأخرى ثانوية | 
| - Buraya dalga geçmeye değil, iş yapmaya geldim. | Open Subtitles | لستُ هنا لألعب دور البطل. بل لأنجز العمل. | 
| Ben buraya her şeyi söylemeye ve sizinle dostça bir anlaşma yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا جئت إليك لأقول لك كل شيء ولأوضح الأمور توضيحا تاما | 
| Buraya basketbolculara koçluk yapmaya geldim ama siz birer öğrenci oldunuz. | Open Subtitles | أنا جئت لأدرب لاعبي كرة السلة و أنت أصبحتم طلبة | 
| Louis'in güvenli bir şekilde dönmesi için işbirliği yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتفاوض بشأن ممر آمن للويس. | 
| Buraya size bir iyilik yapmaya geldim ama siz beni tersliyorsunuz. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لأقدم لكَ خدمة وأنت تقوم بمهاجمتي | 
| Buraya iki şey yapmaya geldim: birilerini dövmek ve bira içmek. | Open Subtitles | : أنا آتي هنا للقيام بشيئين ركل بعض المؤخرات وشرب الجعة | 
| Buraya iş yapmaya geldim! | Open Subtitles | انه جزء من العائله انا هنا لاقوم بعمل | 
| Sen bir iş adamısın. Buraya anlaşma yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنت رجل أعمال , أنا هنا لعمل صفقة | 
| Buraya bir iş yapmaya geldim. Aslında iki iş ve bir angarya. | Open Subtitles | صعدت إلى هنا لأنجز مهمة | 
| Buraya basketbolculara koçluk yapmaya geldim ama siz birer öğrenci oldunuz. | Open Subtitles | أنا جئت لأدرب لاعبي كرة السلة و أنت أصبحتم طلبة | 
| Buraya Brian'la evlenmeden önce son bir kez seksi bir kaçamak yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا جئت إلى هنا لدينا واحدة قذف الساخن قبل براين وأنا أتزوج. | 
| Fiyatlar konusunda anlaşma yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتفاوض حول الأسعار | 
| Bende sana bir teklif yapmaya geldim. | Open Subtitles | لذلك أنا هنا لأقدم لك بعض المساعدة. | 
| Ama buraya, sana yine de bir iyilik yapmaya geldim. | Open Subtitles | لكن أنا هنا للقيام بمعروف لك على أية حال. | 
| - Sayım yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لاقوم بعملية جرد | 
| Kimseleri rahatsız etmeyip popüler hale gelmeden önce yaptığımız türden işe benzeyen bir haber programı yapmaya geldim buraya, Leno. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لأنتج بثًا إخباريًا أقرب مايكون لما فعلناه معًا من قبل أن تشتهر بعدم مضايقتك لأحد,يا لينو. | 
| Yapılması gerekeni yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لعمل ما يجب. |