| O adam için yaptığım şeyleri bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعلم الأشياء التي فعلتها لذلك الرجل |
| İnsanlara yaptığım şeyleri itiraf etmek istiyorum. | Open Subtitles | ما أحب القيام به جوس؟ أحب الإعتراف بـ الأشياء التي فعلتها للناس |
| yaptığım şeyleri yapmaya mecburdum. | Open Subtitles | الذى فعلته كنت مجبرا على فعله |
| yaptığım şeyleri yapmaya mecburdum. | Open Subtitles | الذى فعلته كنت مجبرا على فعله |
| Kendimi yaptığım şeyleri Söylediğim şeyleri düşünürken buldum. | Open Subtitles | أجد نفسي أفكر بالأمور التي أفعلها والتي أقولها |
| Bu kâğıt parçasını imzalamamı istiyorsun yaptığım şeyleri inkâr eden, ki zaten affetmiştin böylece insanlara yapmadığımı söyleyebilesin. | Open Subtitles | إذاً تريد مني التوقيع على هذه الورقة. والتبرأ من الأشياء التي فعلت وستمنحني العفو. حتى تتمكن من إخبار الناس أنني إنتهيت. |
| Sen FBI'a gelmeden önce yaptığım şeyleri unutabildin. | Open Subtitles | كُنت قادراً على تجاوز الأمور التي فعلتها في السابق قبل مجيئي إلى المكتب الفيدرالي |
| yaptığım şeyleri telafi edebilmek için yaşamam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان لا بدّ أن أبقى وأكفر عن كلّ الأشياء التي فعلتها |
| yaptığım şeyleri bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف الأشياء التي فعلتها |
| Sen de benim yaptığım şeyleri bilmiyorsun. | Open Subtitles | وأنتِ لا تعرفي الأشياء التي فعلتها |
| Onlara yaptığım şeyleri. | Open Subtitles | و الأشياء التي فعلتها بهم |
| O şerefsiz doktorun, senin için yaptığım şeyleri yapacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | ذلك الطبيِب اللعيِن... أتعتقديِن بأنّه قد يفعَل الأشياء التي أفعلها لكِ؟ |
| Sanırım bunun benim yaptığım şeyleri neden yaptığımla... çok ilgisi var. | Open Subtitles | أعتقد أنّ للأمر علاقة كبيرة بسبب كوني... بلماذا أفعل الأمور التي أفعلها |
| Bu kâğıt parçasını imzalamamı istiyorsun yaptığım şeyleri inkâr edeceksin, ki zaten affetmiştin böylece insanlara yapmadığımı söyleyebilesin. | Open Subtitles | إذاً تريد مني التوقيع على هذه الورقة. والتبرأ من الأشياء التي فعلت وستمنحني العفو. حتى تتمكن من إخبار الناس أنني إنتهيت. |
| Charlie yaptığım şeyleri veya yaptığım şeyleri yaparken olduğum kişiyi değiştiremem. | Open Subtitles | تشارلي), لا يمكنني تغيير) الأمور التي فعلتها أو من كنتُ حينما أقدمتُ عليها |