| Buradaki kan alnındaki küçük yaradan akmış. Çok derin değil. | Open Subtitles | هذا الدم من جرح صغير على جبينها بالطبع ليس قاتلاً |
| Belki hala ruhsal bir acı, bir yaradan muzdaribizdir. | TED | ربما سنبقى نتألم و نعاني من ألم نفسي .. او جرح عميق |
| Ama, yaradan yayılan iğrenç bir koku aldım. | Open Subtitles | لكنني قمت بكشف رائحة سيئة تنبعث من الجرح |
| -Katil kurşunu yaradan çıkarmakla uğraştıysa, kovanları da kesinlikle toplamıştır. | Open Subtitles | لو أن القاتل بذل جهده لإخراج الرصاصة من الجرح فمؤكد أنه أخذ غلاف الرصاصة |
| yaradan, kendi suretinde Âdem'i yarattı, sonra da onu dünyaya yolladı. | Open Subtitles | جعلت الخالق آدم على صورته ، ثم وضعت العالم في رعايته. |
| yaradan Âdem'i kendi suretinde yarattı ve evreni ona verdi. | Open Subtitles | الخالق جعل آدم على صورته، و وضعت العالم في رعايته. |
| Her adımında bize fetihlerini anımsatan bir yaradan, ne kadar pişmanlık duyabilirsin efendim? | Open Subtitles | كيف تندم ياسيدى على الجروح التى تذكرنا فى كل خطوة بفتوحاتك؟ |
| yaradan kurtulmam ne kadar zaman alır? | Open Subtitles | كم المدة التى سيأخذها التخلص من الندبة ؟ |
| Ve sağ üst göğüs kafesindeki bir yaradan yeşil bir sıvı akıyor. | Open Subtitles | لديه أيضا سائل أخضر يأتى من جرح فى ربعه الأعلى الأيمن |
| Daha da önemlisi, kanın yaradan kabzaya ulaşması 2-3 dakika almıştır. | Open Subtitles | بل الأهم , قد يستغرق للدم دقيقتان إلى ثلاثة للتدفق من جرح الرأس إلى القبضة |
| Bu cam parçasını kafasındaki yaradan çıkardım. | Open Subtitles | لقد استخرجتُ قطعة الزجاج هذه من جرح الرأس |
| Maktulün cesedindekı yaradan bir cam parçası çıkarmıştım. Çok mantıklı. | Open Subtitles | لقد قمت بأستخراج قطعة زجاج من جرح قتيلتنا المجهولة |
| - yani cırcırböceği parçasına kafatasındaki yaradan çıkan kabuğa bakınca yağdan taşındığını farzettim, ama kesinlikle pişirilmemiş, yani 3 gizemli parça da silahtan gelmiş. | Open Subtitles | شظايا هيكل الصرصار من جرح الجمجمة ربما قد تكون جاءت من الدهون لكنها غير مطهيّ بالتكيد |
| Alındaki yaradan mı geldiğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنّه من الجرح الذي على جبهته؟ |
| Tamam, evet belki bazı teorilerimden ve kafasındaki yaradan etkilenmedi ama ona kesinlikle dokunmadım. | Open Subtitles | الموافقة، نعم، لَرُبَّمَا هي لَمْ تُثرْ حول الجرح في الرأسِ و البعض مِنْ نظرياتِي، لَكنِّي بالتأكيد لَمْ أَمْسسْها. |
| Kan, yaradan dışarı fışkırmadan önce boğazına dolmuş. | Open Subtitles | وجعل الدمّ يملأ حنجرتها قبل أن يخرج من الجرح |
| yaradan aldığın izin incelemesi silahın kuartz mika, feldispat ve biyotit içeren şeritli metamorfik kayaç olduğunu destekliyor. | Open Subtitles | تحليل أثر كنت تعافى من الجرح يشير إلى أن السلاح كان وديعة المتحولة النطاقات، |
| Yüce yaradan, ruhlarını şefkatle bağrına bas. | Open Subtitles | ..إلهي الخالق. أجلب أرواحهم برفق إلى أحضانك. |
| Hak yolda, yaradan'la birlikte yürüyesin. | Open Subtitles | هل أنت تمشي جنبا إلى جنب مع الخالق في البر. |
| Babam, yaradan'ın Bahçesi'nde kral olamayacağını söyler. | Open Subtitles | والدي يقول يمكن أن يكون هناك ملك في حديقة الخالق. |
| Dövüşten sonraki sabah koca bir yaradan başka bir şey değilsin, biliyor musun? | Open Subtitles | الحماقة التى بعده؟ سوف أشرح لكى الحماقة التى بعد القتال اننى لست سوى كومة من الجروح هل تفهمين مأقصد؟ |
| Sonuçta ikimizde yaradan'la çok yakında buluşacağız. | Open Subtitles | و كنتيجة سنقابل خالقنا قريبا |