| Sadece insanlara yardım ediyordu kendisinde yardım istendiği zaman ediyordu. | Open Subtitles | وإنما تساعد الناس ببساطة، عندما تُطلب منها المساعدة، لطالما ساعدت الناس. |
| Bugün karının evinde, kuskusa yardım ediyordu. | Open Subtitles | كانت اليوم في منزل زوجتك تساعد في إعداد الكسكس |
| Hım, o bana sadece çorabın dikiş yerini ayarlamamda yardım ediyordu, ve senin açından, biraz garip gözükmüş olmalı. | Open Subtitles | تقصدين هذا كان يساعدني على ضبط الخيوط في جوربي و ربما بدا لكِ الأمر غريب من زاويتك |
| Rus mafyası ile ilgili araştırmamızda bize yardım ediyordu. | Open Subtitles | انه كان يساعدنا وكنا نحميه من الغوغاء الروسية. |
| Son dakika hediyeleri almama yardım ediyordu. | Open Subtitles | هي تساعدني في أختيار بعض الهدايا حتى آخر دقيقة. |
| O Meksika hattı yoksul insanların oyuna tekrardan dahil olmasına yardım ediyordu. | Open Subtitles | هذا الخط كان يساعد المحتاجين من هؤلاء الناس لكى يعودوا الى الحياه |
| Önceleri, kaza araştırmasına yardım ediyordu ve sonra da cenaze işlerine. | Open Subtitles | في البدايه , كانت تساعد في حادث الحريق وبعدها كانت تساعد لتحضير الجنازه |
| O sabah sunak için ekmek hazırlamaya yardım ediyordu ama ağır bir iş ya da tekrarlayan hareket yapmadı. | Open Subtitles | كانت تساعد في اعداد خبز المذبح ذلك الصباح لكن بدون عمل جسدي او حركة متحررة |
| Dondurucu yağmurda dışarı çıkmıştı. Bir yabancıya yardım ediyordu. | Open Subtitles | لقد كانت في الخارج في برد المطر تساعد أحد الغرباء |
| Sakindi, sanki bunu daha önce yapmıştı. Bana yardım ediyordu. | Open Subtitles | وكان هادئاً وكأنه فعل هذا من قبل، كان يساعدني |
| Noel ağacı için bana yardım ediyordu. | Open Subtitles | لا ، لا ، جاستن لقد كان يساعدني في تزيين شجرة الميلاد |
| Rahatsız edici bir duyumsamadan kurtulmama yardım ediyordu. | Open Subtitles | كان يساعدني في حالة الشعور بعدم الارتياح |
| Sen gelene kadar da, davaları çözmemize yardım ediyordu. | Open Subtitles | كان يساعدنا بالفوز بالقضايا حتى قمت أنت بالظهور |
| Baban bize geçen ay Wotan ve İnjustice league'yi bulmamızda yardım ediyordu. | Open Subtitles | أنه أبوك ِ , يساعدنا لتحديد مكان ووتان وأتحاد الظلم , الشهر الماضي |
| Evet, o yolda. O kulüpte bana yardım ediyordu. | Open Subtitles | أجل ، إنها بطريقها كانت تساعدني في النادي |
| Sharon doğum günü hediyeni seçmeme yardım ediyordu. | Open Subtitles | شارون كانت تساعدني في اختيار هدية يوم ميلادكِ |
| Yüzeyden gelen insanlara yardım ediyordu. | Open Subtitles | كان يساعد في سحب الناس من علي سطح القاعدة |
| Michael Turner olarak karaborsadan bir şey almama yardım ediyordu. | Open Subtitles | أخوك ك"مايكل تيونر" كان يساعدنى لشراء شىء من السوق السوداء |
| Vincent ona yardım ediyordu. | Open Subtitles | ان يبني أشياء فنسنت كان يساعده |
| Yeşil Cüce İskeletor'a hücresinden kurtulması için yardım ediyordu. | Open Subtitles | العفريت الاخضر كان يحاول مساعدة سكيلتور ليهرب من زنزانته |
| Şu EST olayını anlıyor bazı şeyleri anlamlandırmama yardım ediyordu. | Open Subtitles | انها بالفعل تفهم هذا كله وكانت تساعدني بشرح بعضه لي |
| Cesedi dolaba koymam için bana yardım ediyordu. | Open Subtitles | كان يُساعدني في نقل الجثّة إلى الغرفة |
| Seni bulmama yardım ediyordu. Bir terslik çıktı. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدتي لايجادك وشيء ما اصبح خطأ |
| Polis olmadan önce de sana yardım ediyordu. | Open Subtitles | و لكنه كان يساعدك قبل أن تكون شرطياً |
| DKK aleyhine bir dava oluşturmamızda yardım ediyordu. | Open Subtitles | كانت تساعدنا في بناء قضيه ضد "دي كيه كيه" |
| Benicio, seni terk etmeme yardım ediyordu. Kaçırılma falan olmadı. | Open Subtitles | بينيسيو، كانت تساعدني على تركك لم يكن هناك اختطاف |
| O kadın ona yardım ediyordu, bunu size söyledi | Open Subtitles | تلك السيدة كانت تساعده وقد أخبرك بذلك |