| Zor kısmı ben halledeceğim. Adamı sedyeye koymama yardım et yeter. | Open Subtitles | أنا سأعتني في ما يحدث فقط ساعدني لحمله وضعه على النقالة |
| Alamazsın. Sana bu emri veren adamı yakalamama yardım et yeter. | Open Subtitles | لا تستطيع, فقط ساعدني في الإطاحة بالرجل الذي اعطاك الأمر |
| - Onu götürmeme yardım et yeter dostum. | Open Subtitles | فقط ساعدني بإيصال هذا الرجل إلى منطقة العلاج |
| Hayır, idare ederim. Kalkmama yardım et yeter. | Open Subtitles | لا , سأكون بخير فقط ساعدني على النهوض. |
| Adil paylaşırız. Jimmy'yi bulmama yardım et yeter. | Open Subtitles | هيا يا رجل" فقط ساعدني لأجد "جيمي"؟ |
| Şu soktuğumun sorununu çözmeme yardım et, yeter! | Open Subtitles | فقط ساعدني للخروج من مشكلتي |
| Şu soktuğumun sorununu çözmeme yardım et, yeter! | Open Subtitles | فقط ساعدني للخروج من مشكلتي |
| Hayır, cam konusunda yardım et yeter. | Open Subtitles | لا، فقط ساعدني برفع النافذة |