| Nakit istediler, silah göstermediler, ama Yardımcı Müdür onları dışarı kadar izleyip cep telefonunu çıkarınca, onu vurdular. | Open Subtitles | ولكن عندما تتبعهم مساعد المدير إلى الخارج وأخرج هاتفا محمولاً أطلقوا عليه هل تتدركين أن هذا خرق لنمط |
| Yardımcı Müdür Linder onu yollamak zorundaydı. | Open Subtitles | مساعد المدير ليندر كان عليه أن يتركه يذهب |
| Bir iki yıl içinde de, Yardımcı Müdür olurum. | Open Subtitles | بعد سنتين أو ثلاث سأصبح مساعد المدير |
| - Yardımcı Müdür kan davası peşinde olduğumu söyledi. | Open Subtitles | -لقد قال مساعد المدير: بأنني كنت أريد الثأر |
| Yardımcı Müdür Robert Tomkins? | Open Subtitles | مساعد المدير روبرت تومكينز؟ |
| Yardımcı Müdür Bramwell tarafından sizinle görüşmek için gönderildim. | Open Subtitles | طُلبَ منّي أن أقابلك من قِبل مساعد المدير (برامويل) |
| Ben de Larry, Yardımcı Müdür. | Open Subtitles | نعم. لاري مساعد المدير |