| Sense her şeyi yargıladın ve eleştirdin. | Open Subtitles | و أنتِ دائماً تحكمين و تنتقدين كل شيء |
| Ama sen beni yargıladın değil mi? | Open Subtitles | و مع ذلك تحكمين عليّ، أليس كذلك؟ |
| Yabancılar gibi beni yargıladın. | Open Subtitles | تحكمين علي مثل كل شخص آخر |
| Sevmeye değer çocuklarını yargıladın her şeyine mâl olsa bile. | Open Subtitles | لقد حكمت على أطفالك المستحقين للحب حتى ولو كلفك هذا كل شيء. |
| Derilerinin rengi yüzünden farklı olanları yargıladın. | Open Subtitles | لقد حكمت على الآخرين وفقاً للون بشرتهم، |
| Bunu öğrendiğinde hoşuna gitmedi. Beni yargıladın ve gittin. | Open Subtitles | عندما عرفت شيء لا تحبه عني حكمت علي منه |
| Beni yanlış yargıladın. | Open Subtitles | وقد حكمت عليّ خطأً. |