| Sentronics'te yapılan yasadışı silah ticareti hakkında bilginiz olduğunu anladım. | Open Subtitles | أنا أعلم بأن لديكَ معلومات عن صفقات الأسلحة الغير شرعية "التيتحدثبشركة"سنترونيكس. |
| BM silah denetçisi Rolf Ekeus ve ekibi hâlâ Irak'ta yasadışı silah arayışındalar. | Open Subtitles | بينما مفتش الأسلحة التابع للأمم المتحدة (رولف إيكيوس) وفريقه لا يزالون في العراق يبحثون على الأسلحة الغير شرعية |
| yasadışı silah soktuğuna dair bilgi almıştım. | Open Subtitles | لدي معلومات أنه يستقبل أسلحة غير قانونية. |
| Zehirli atık çöplüğü, yasadışı silah mukaveleleri. | Open Subtitles | مقالب النفايات السامة. عقود أسلحة غير قانونية. |
| yasadışı silah satışı ve cinayete karışan ATF Ajanı. | Open Subtitles | عميلة أي تي إف متورطة في أسلحة غير شرعية وجريمة قتل |
| Tish'in yasadışı silah satan bir çeteye bulaştığına inanıyoruz ve silahların burada saklandığına. | Open Subtitles | إننا نعتقد أنّ (تيش) مُتورّطة مع مجموعة تبيع أسلحة غير قانونيّة وأنّه يتمّ تخزينهم هُنا. |
| yasadışı silah kaçakçılığı veya terörist teçhiz etme... | Open Subtitles | دوبسون لديه علاقة بشيء كبير الصفقات الأسلحة غير المشروعة، ربما تزويد الإرهابيين |
| Kim Jong-un'un adamları yasadışı silah ticaretinden ceplerini doldururken anlaşmayı Dong Jung-ho yönetiyordu. | Open Subtitles | عندما رجال (كيم جونغ اون) استولوا على الربح من تجارة الأسلحة الغير شرعية. الصفقة عولجت بواسطة (دونغ جونغ هو). |
| Kim Jong-un'un adamları yasadışı silah ticaretinden ceplerini doldururken anlaşmayı Dong Jung-ho yönetiyordu. | Open Subtitles | عندما رجال (كيم جونغ اون) استولوا على الربح من تجارة الأسلحة الغير شرعية. لصفقة عولجت بواسطة (دونغ جونغ هو). |
| Ajanımız olaya dahil olduğunda Putlova'nın yasadışı silah alışverişini kayıt altına alabileceğiz. | Open Subtitles | حالما يصبح عميلنا داخل الدائرة سنحصل على خيط على " بوتلوفا " يبيع أو يشتري أسلحة غير قانونية |
| Gideon'a göre terör örgütlerinin yasadışı silah satın aldığı büyük bir açık arttırma yapılıyor. | Open Subtitles | وفقاً لـ (غيديون)، فثمة اجتماع ضخم لجماعات إرهابية وهامشية -بغية شراء أسلحة غير قانونية |
| Gerçekten bu yeni mekanı yasadışı silah parçalarıyla mı dolduracaksın? | Open Subtitles | هل تظنه من الآمن حقاَ ملء المساحات الجديدة بقطع أسلحة غير شرعية ؟ |
| Buradaki asıl amaç İran Devrim Muhafızları adına yasadışı silah anlaşması pazarlığı. | Open Subtitles | هدفك الرئيسي هنا هو التفاوض بشأن صفقة أسلحة غير شرعية |
| yasadışı silah ödemeleri bunun olmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | أسلحة غير شرعية , أعتقد أنها تفي بالغرض |
| Tish'in yasadışı silah satan bir çeteye bulaştığına inanıyoruz ve silahların burada saklandığına. | Open Subtitles | إننا نعتقد أنّ (تيش) مُتورّطة مع مجموعة تبيع أسلحة غير قانونيّة وأنّه يتمّ تخزينهم هُنا. |
| Çok önemli bir hedefin izini sürebilmek için üç senedir yasadışı silah pazarına... gizlice sızmış durumdayım. | Open Subtitles | طيلة السنوات الثلاث الماضية، كنت اندس بين سوق الأسلحة غير القانونية بغية تعقب هدف مهم جداً |