| Bunu Yasmine Bleeth' e aşık olduğun için söylüyorsun. | Open Subtitles | انك تقول هذا لأنك تحب (الممثلة ( ياسمين بليث |
| Kim Basinger Cindy Crawford, Halle Berry Yasmine Bleeth and Jessica Rabbit. | Open Subtitles | (كيم باسينجر) (سيندي كراوفرد), (هالي بيري) (ياسمين بلييث) |
| Gördün mü? Evet, o Yasmine Bleeth. | Open Subtitles | اترى نعم ذلك حبيب ياسمين |
| Mylar saklama poşetinde sonsuza kadar taptaze kalacaksın Doktor Kim ile tabi ki Yasmine Bleeth arasında. | Open Subtitles | ستظلينإلىالأبد.. في حالة شبه جديدة بين (دكتور هو) و(ياسمين بليث) |
| Kahve masasının sivri köşelerine koruma gerekiyor ve bütün sivri uçlu cisimleri Yasmine'in ulaşabileceği yerlerden uzak tut, tamam mı? | Open Subtitles | ما زلت بحاجة إلى حاميات زوايا لطاولة القهوة ودعي جميع الأغراض الحادة بعيداً عن متناول (جازمين) حسناً؟ |
| Yasmine'nin ölümü yüzünden, efendim. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً ، الأمر أنّ (ياسمين) قد ماتت ، يا سيدي - أعرف ذلك - |
| Yasmine, aracın kapıda bekliyor. Bu adamla konuş. | Open Subtitles | (وصلت سيّارتكِ ، يا (ياسمين حسناً ، اذهبي الآن وتحدّثي لهذا الرجل |
| Yasmine'nin bu hafta teslim etmesi gerekiyordu. Bu tesadüf olamaz. | Open Subtitles | (في الموعد النهائي لـ(ياسمين كان هذا الأسبوع. |
| Yasmine'yi bir arayalım. Olmaz, Yasmine'yi bu işin dışında tutmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نعطي (ياسمين) صورة - كلا ، أريد أن تبقى (ياسمين) بأمان - |
| Evet. Yasmine'nin bataryası buraya konuyor. Batarya mı? | Open Subtitles | أجل ، بطارية (ياسمين) تدخل هناكَ مباشرة - البطارية؟ |
| Yasmine'nin bataryası kötü de olsa bir elektromanyetik sinyal yayıyor. | Open Subtitles | كانت بطاريّة (ياسمين) تبعث بإشارة إستطعتُ تتبّعها |
| Sahte adı da Yasmine Sadek. | Open Subtitles | تحت إسم ياسمين صادق |
| Lütfen sahneye gel Çekici Yasmine. | Open Subtitles | من فضلكم رحبوا بالجذابة "ياسمين". |
| Yasmine Bleeth' e kim aşık olmaz ki? | Open Subtitles | و من الذي لا يحب (ياسمين بليث) ؟ |
| Tamam Sam, Yasmine. | Open Subtitles | ! حسناً (سام) و(ياسمين) إلى الأعلى |
| Evet, Yasmine'nin bileşeni olmadan yalnızca ısı korunumu bile... | Open Subtitles | أجل، حسناً (بدون مركّب (ياسمين ...أعني ، لقد قامت بإحتواء الحرارة وحِدّتها |
| Yasmine'nin bataryası eşsiz. | Open Subtitles | - بطارية (ياسمين) فريدة من نوعها - |
| Yasmine az önce yattı. Ona göz kulak ol. | Open Subtitles | (ياسمين) تأخذ قيلولة، إنتبه لها. |
| Bize o kadarı da yeter, tatlım. Yasmine'in tabağı da burada işte. | Open Subtitles | هذا كلّ ما نحتاج إليه يا فتاة وهذا طبق (جازمين) هنا |
| Yasmine senin gibi bir ablası olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | (جازمين) محظوظة بأن لديها شقيقة أكبر مثلك |
| Yasmine tuvalet eğitimi alıyor. | Open Subtitles | (جازمين) تتعلم الدخول إلى المرحاض |