| Erkekler rüya ile yatıyorlar ve sabah gerçekle uyanınca, beğenmiyorlar. | Open Subtitles | الرجال ينامون مع الحلم ولا يحبوها عندما يسيقظوا على الحقيقة |
| Bu yaprakların üzerinde insanlar ve hayvanlar birlikte yatıyorlar. | Open Subtitles | البشر والحيوانات سواء ينامون على الأوراق |
| Çünkü babam mutsuz, annemle ayrı yataklarda yatıyorlar. | Open Subtitles | . لأنه غير سعيد . و هذا تسبب بكونهم ينامون بآسره منفصله |
| Benden duymuş olma ama onlar yatıyorlar. | Open Subtitles | حسنٌ, اكره أنْ أكون من يخبركِ بالأمر و لكنّهما ينامان معاً |
| Çocuklar sen gittiğinden beri benimle yatıyorlar. | Open Subtitles | وهما ينامان على سريرنا منذ رحيلك |
| Şey evlendikten sonra, adamla kadın birbirlerine çok yakın yatıyorlar... | Open Subtitles | حسناً بعد الزواج الرجل واللأمرأة يستلقون قريبين |
| Ve hepsinden önemlisi güzel genç bir kadın ve sevgilisi birbirlerinin kollarına sarılmış, ölü bir şekilde yatıyorlar. | Open Subtitles | و فوق كل ذلك لدينا امرأة جميلة و عشيقها يرقدون موتى بين ذراعى بعضهما |
| Bu insanlar aç yatıyorlar. | TED | هؤلاء الناس ينامون وهم جائعون |
| Aynı yatakta yatıyorlar. | Open Subtitles | قولي أنهم ينامون في نفس السرير. |
| - Hepsi aynı odada mı yatıyorlar? | Open Subtitles | هل ينامون جميعاً في ذات الغرفة؟ |
| Hâlâ ayrı odalarda mı yatıyorlar? | Open Subtitles | هل لا يزالون ينامون في غرف منفصلة؟ |
| - Evet, ya yatıyorlar ya da kaşkolu sekreter asıyor. | Open Subtitles | نعم ، إذا ان انهم قطعاً ينامون معاً |
| Sokakta yatıyorlar. Yazık. | Open Subtitles | ينامون في الشارع هذا مؤلم |
| "Gilda ile beraber yatıyorlar, benimle beraber kalkıyorlar." | Open Subtitles | " ينامون مع جيلدا يستيقظون معى " |
| - Neden ayrı yatakta yatıyorlar? | Open Subtitles | لماذا ينامون بآسره منفصله؟ |
| Sence Joan ve Roger hâlâ yatıyorlar mıdır? | Open Subtitles | أتظنين أن (جون) و (روجر) لا يزالون ينامون سوية؟ |
| Çocuklar sen gittiğinden beri benimle yatıyorlar. | Open Subtitles | وهما ينامان على سريرنا منذ رحيلك |
| Sanatçının biriyle kaçmış. Muhtemelen yatıyorlar. | Open Subtitles | لقد هربت مع فنان وربما ينامان معا |
| yatıyorlar biliyorum. | Open Subtitles | ينامان مع بعضهما البعض ، أعرف هذا |
| Millet ne yapacağını şaşırdı. yatıyorlar, uyuyorlar. | Open Subtitles | لا يعرفون ماذا يفعلون، يستلقون بالخارج وينامون بالداخل |
| Hiçbir şey yapmıyorlar. Sahilde yatıyorlar ve hiçbir şey yapmak zorunda değiller. | Open Subtitles | ولا يفعلون شيئاً، سوى أن يستلقون على الرمل .. |
| Şey, James, adamlar yüksek dozda elektriğe maruz kaldılar ve yerde öylece yatıyorlar, yani hayır devam edemeyecekler. | Open Subtitles | حسنًا جيمس إنهم كانوا تجربة لجرعة كهربائية أخلاقية والآن يرقدون على الأرض ويصدر منهم أزيز بالتالي هي لا |