| Çamaşırların geldi. Orada, yatağın üzerinde. | Open Subtitles | لقد رجعت ملابسك إنها هنا علي السرير |
| Kuklalar yatağın üzerinde. | Open Subtitles | الدمي علي السرير |
| Sana bir şey olmayacak. İhtiyacın olan her şey yatağın üzerinde. | Open Subtitles | إذاً لن يحدث لك شيء كل شيء تحتاج إليه على السرير |
| "Et severler"i karıma bu yatağın üzerinde mi servis ettin? | Open Subtitles | هلى قدمت بيتزا عشاق اللحم إلى زوجتي على السرير ؟ |
| Beyaz bir rop veya gecelikle yatağın üzerinde oturuyordun. | Open Subtitles | ،أنتِ كنت تجلسين على السرير .مرتدية قميصاً أبيض |
| Ayrıca, polis olay yerine geldiğinde yatağın üzerinde bunu bulmuş. | Open Subtitles | كذلك عند وصولهم عثرت الشرطة على هذه ملقات فوق السرير |
| Tablo yatağın üzerinde asılı. | Open Subtitles | الصورة المعلقة فوق السرير. |
| yatağın üzerinde ıslak havlu bırakmamalısın, yatağı ıslatırlar. | Open Subtitles | يجب ألا تتركي المنشفة المبتلة على السرير لأنه سيبتل بالماء |
| Tüm elbiselerim yatağın üzerinde duruyor. | Open Subtitles | ملابسي كلها موجودة على السرير امامي وكل شئ |
| Bir yatağım yatağın üzerinde, diğeri kalçalarına dolanmıştı, beni belimden kaldırınca diğer ayağımı da taburenin üzerine koymuştum. | Open Subtitles | بينما هو كان يحملني وسط الغرفة ويعلقني نحو الجدار انا وضعت قدماً على السرير والاخرى طوقت بها وركيه |
| Yani, "bu resimdeki bir kedidir" demek yerine dinlediğiniz gibi küçük kız bize "bu yatağın üzerinde uzanan bir kedidir" diyor | TED | وهكذا فبدلًا من القول بأن ما في الصورة هو قطة لقد سمعتم بالفعل تلك الفتاة الصغيرة وهي تخبرنا أن تلك هي قطة تستلقي على السرير |
| Seni yatırdığımızda yatağın üzerinde bunlar vardı | Open Subtitles | هذا كان على السرير عندما جلبناك هنا |