| Ve bundan sonra, yavaştan al. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك , أنا أحب أن تسير الأمور ببطء |
| Hayır, eski kafalı derken, bu işi bu kadar yavaştan almanızdan bahsediyordum. | Open Subtitles | لا , لا اقصد بالنمط القديم بانكم تاخذون الامور ببطء |
| - Biraz yavaştan al bakalım. - Biliyor musun tatlım? | Open Subtitles | أفضل أن تأخذ الأمور بروية هنا - أتعلمين ياعزيزتي ؟ |
| Her şeyi yavaştan aldım, mesafemi korudum ve iki şişe şarap sonra, arabamda sevişiyorduk. | Open Subtitles | أخذت الامور بروية, وضعت مسافة بيني ,و بينها و بعد زجاجتين من النبيذ أصبحنا نقبل بعضا في سيارتي |
| Tehdit edilir, arkadan bıçaklanılır yavaştan zehir verilir ama kavga edilmez. | Open Subtitles | نحن نبتز ، نطعن بالظهر نسمِّم ببطئ ، لكن لا نتشاجر |
| Şimdi, bunu dışarıdan bizi etkileyecek hiçbir şey olmadan yavaştan alabiliriz. | Open Subtitles | أما الآن,فسوف نتعامل مع الأمر بتمهل تام ولن يكون هناك أى إزعاج خارجى |
| Bu işi biraz yavaştan alabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعين فقط .. هل نستطيع فقط أن نتمهل قليلاً |
| Sence de bir şeyleri yavaştan almanız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقد انه يجب عليكم ان تأخذوا الأمور ببطء قليلاً؟ |
| Neyse, eğer sen bu işe razıysan bunu yavaştan alabilirim. | Open Subtitles | على أيّ حال، إن كـنتِ علـى إستعداد لنعطيها فرصة أنـا مستعد لأخذها ببطء |
| yavaştan alıyor, akışına bırakıyorum. | Open Subtitles | انا آخذ الأمر ببطء , أتركه يحدث على طبيعته |
| Bazen işleri yavaştan almak daha iyi midir? | Open Subtitles | هاي , هل أخذ الأمور ببطء يكون أفضل في بعض الأحيان |
| * Çek beni yanına, yavaştan almak istemiyorum * | Open Subtitles | ♪ اقترب مني لا اريد ان نأخذ الامور ببطء ♪ |
| * Çek beni yanına, yavaştan almak istemiyorum * | Open Subtitles | ♪ اقترب مني ♪ لا اريد ان نأخذ الامور ببطء ♪ |
| Daha yavaştan alma olayını konuşalı ne kadar oldu ki? | Open Subtitles | يا صاحبي، للتو نحن تحدثنا عن إنها تريد أخذ الأمور بروية |
| Bana bir iyilik yap ve yavaştan al. Geri çeviremeyeceğin bir şey yapmadan önce, biraz zaman tanı. | Open Subtitles | فقط أسدني معروف وخذ الأمور بروية ، وخذ بعض الوقت قبل أن تقوم بشيء غبي لا يمكنك الرجوع فيه |
| Bence işleri yavaştan almalıyız. Birbirimizi tanımalıyız. | Open Subtitles | لكن أظن بأن علينا أخذ الأمور بروية نتعرف على بعضنا أولا |
| Her şey çok hızlı ilerliyordu. Şu an biraz yavaştan almak istedik. | Open Subtitles | كل شي حصل بسرعة فقررنا انا نأخذ الامور بروية |
| İlişkimizi yavaştan alman gece mesaileri, gizemli mesajlar Rick denen herif. | Open Subtitles | عن الطريقة التي أخذت فيها الأمور ببطئ معي النوبات المتأخره, الرسائل السرية ذلك الشاب ريكي |
| Belki de işleri yavaştan almak en iyisidir. | Open Subtitles | ربما أنه من الأفضل أننا نأخذ الأمور بتمهل. |
| Bu işi biraz yavaştan alabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعين فقط .. هل نستطيع فقط أن نتمهل قليلاً |
| Çok küçük ölçekler için, evet. Ben yavaştan almak istedim. | Open Subtitles | المعدل كان صغير للغاية أردت التروي في الأمر |
| O halde yavaştan al. Müzikal için seçmelere gel. | Open Subtitles | ابدأ برويّة إذا تعال وجرّب للمسرحية |
| Güçlerimi geri toplamak bütün günümü aldı. Bence biraz yavaştan almalıyız. | Open Subtitles | استغرقني يوماً بأكمله لأستعيد قوتي أعتقد أنني ينبغي أن أتمهل اليوم |