| İyi bakalım. Ayaklanın, hepiniz! Ben ve insan yavrusu arasında kalmak mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | حسنًا، استفيقوا من غفلتكم، هل تودّون أن تكونوا حائل بيني وبين شبل البَشر؟ |
| İnsan yavrusu sürü ile daha fazla kalamaz. | Open Subtitles | وهو أن شبل الانسان لن يبقى مع المجموعة أكثر من هذا |
| Demek o yüzden etrafında köpek yavrusu gibi zıplayıp duruyor. | Open Subtitles | لهذا هو السبب في انه يتراقص من حوله وكأنه جرو. |
| Şimdi iyi bir köpek yavrusu ol, git getir. Yakala, getir, iyi köpek. | Open Subtitles | الآن ، كن جروا لطيفاً و فتش فتش أيها الجرو الصغير |
| Dişi olduğunu ve yavrusu olduğunu görmediniz mi? Kör müsünüz? | Open Subtitles | ألم ترى أنها أنثى مع صغيرها هل أنت أعمى ؟ |
| Bak, ona isim veremeyiz! O bir kedi-köpek yavrusu değil ki! | Open Subtitles | إسمع ، لا يمكننا أن نعطيها اسم هكذا فهي ليست جرو أو فرخ دجاجة |
| Tamam, bir düzine köpek yavrusu alacagım, ve onları senin yatak odanda yatıracagım. | Open Subtitles | حسناً ، سأقوم بتبني دزينة من الجراء وسأسمح لهم بالنوم في غرفة نومك |
| "Jardi" Arapçada keçi yavrusu demekmiş. | Open Subtitles | .تشودي تعني ماعز رضيع بالعربية |
| Layla'nın kardeşlerinden biri Malaika'nın küçük bir yavrusu var. | Open Subtitles | إحدى أخوات ليلى تدعى: مليكة لديها أيضا شبل صغير تعتني به |
| Yedi aylıkken bile, bu kaplan yavrusu korunmaya muhtaç. | Open Subtitles | حتى عند عمر سبعة أشهر فيحتاج شبل النمر لحماية |
| Ama eğer yavrusu varsa kısa süre sonra dönecektir. | Open Subtitles | ولكن لو أن لديها شبل بالداخل فلن تغيب طويلاً |
| Neredeyse insan yavrusu falan olduğunu düşüneceğim. | Open Subtitles | تقريباً ظننت أنها نوعاً ما رائحة شبل بشري. |
| Sen, insan yavrusu. Kuzeyden misin güneyden mi? | Open Subtitles | أتكلم معكَ أنت يا شبل البَشر، أمِن الجنوب جئتَ أم الشمال؟ |
| Bir şey sormak istiyorum Slim. Köpeğinin kaç yavrusu var? | Open Subtitles | "وددت بأن أسألك يا "سلِم كم جرو تمتلك صديقتك ؟ |
| SARI LABRADOR yavrusu 6 HAFTALIK. $379.75 | Open Subtitles | جرو المختبرِ الأصفرِ بعمر 6 أسابيعٍ، ب 379.75 دولار |
| - Joey ve Monica benimle aynı görüşte! - Sen ve masum köpek yavrusu tavrın! | Open Subtitles | جوى و مونيكا يشعرون بما افعل أنتى وهذا الجرو البرىء |
| Lütfen, Bir köpek yavrusu. Sonra.. ....konsantrasyonu bozuldu.. | Open Subtitles | لم يستطع التركيز على أية حال لذا فحمل الجرو |
| Eğer gemi gelirse ve yavrusu orada değilse, anne bir balina ne yapar? | TED | فمالذي يتوجب على الام القيام به في حال كان صغيرها بعيد عنه .. مع وجود السفينة |
| Bak, ona isim veremeyiz! O bir kedi-köpek yavrusu değil ki! | Open Subtitles | إسمع ، لا يمكننا أن نعطيها اسم هكذا فهي ليست جرو أو فرخ دجاجة |
| Kurt yavrusu kış gelmeden yetişkin boyuta gelebilmek için annesinin sütünü tıka basar içer. | Open Subtitles | تقبل الجراء بنهم علي حليب الأمّ لتصل الي حجم بالغ تقريبا قبل أن يصل الشتاء. |
| Kucağında neden bir keçi yavrusu var? | Open Subtitles | لماذا تحملين رضيع ماعز ؟ |
| Anne ve yavrusu, rakiplerin arasında sıkıştı. Yavru tehlikede şimdi. | Open Subtitles | الأم والشبل محاصرين بين الخصمين. الشبل الآن في خطر. |
| Ateş yavrusu'na oynayın! | Open Subtitles | الرهان على (بيغ ريد) يُضاعف ثلاثاً! |
| Kabullenince köpek yavrusu falan almıyorum ya. Diğer insanların olmamı istediği kişi olamam. | Open Subtitles | بل يجعلني أقتني جرواً لا أستطيع أن أكون ما يريدني الآخرون أن أكونه |
| Sadece kendisi için değil, henüz yeni doğmuş olan yavrusu için de. | Open Subtitles | ليس لأجلها فقط، لكن الآن، لجروها المولود حديثاً. |
| Kurbağa yavrusu. Kurbağa yavrusu. | Open Subtitles | "تادبول". "تادبول". |
| o zaman Malaika, Mara'ya kendi yavrusu gibi bakabilir. | Open Subtitles | حينها قد تعتني مليكة بالصغيرة مارا بنفس الطريقة التي تعامل بها شبلها الصغير |
| Dişi ve yavrusu düzenli bir şekilde havuza gelmeye başlıyor ama yakınlarda hiç yakalayabileceği bir yavru yok gibi. | Open Subtitles | بدأت الأنثى وعجلها القدوم إلى البركة بانتظام ولكن لا يبدو أن هنالك صغير مطلقا في متناولها |
| Ayrıca bu sona erdiğinde, bir kedi yavrusu gibi güçsüz olacak. | Open Subtitles | ،بالإضافة، عند نهاية كلّ هذا سيكون أضعف من هرّة |