Ve farkettim ki, yazdıklarının doğru olup olmadığını bilmeden gidemem. | Open Subtitles | ثم أدركت أنني لا أستطيع المغادرة حتي أعلم إذا ما كان قد كتبته حقيقي |
Al, bunu kullan. En son yazdıklarının üzerine sürterek izlerini çıkarabilirsin. | Open Subtitles | استخدم هذا لحكّ طباعة آخر شىء كتبته |
Erkek arkadaşı Aiden Amy'nin kendisi hakkında tüm yazdıklarının doğru olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | صديقها آيدن قال بأن كل ما كتبته (إيمي) عنه كان حقيقةً |
Duvara yazdıklarının hepsi bu kitaptan ayetler. | Open Subtitles | الكلام الذي يكتبه على الحائط كلها مقاطع من هذا الكتاب |
yazdıklarının çoğunun gerçek olmadığının farkındayım, ancak... | Open Subtitles | أعرف أن معظم ما يكتبه كذب ...ولكن |
Görünüşe göre olay yerine yazdıklarının büyük kısmı aynı şarkının ilk üç dörtlüğünden | Open Subtitles | يَبْدو ان ما كتبه في مكان الجرائم اغلبه من الـ3 ابيات الاولي من الأغنية الشعبيةِ. |
- yazdıklarının hiç biri adil değil. | Open Subtitles | بول)، ما كتبته لا يبدو منصفاً) |
Ali'nin Emily'nin defterine yazdıklarının doğru olduğunu mu? | Open Subtitles | ما كتبته (ألي) في كراسة (أيميلي) صحيح |
yazdıklarının bazıları gerçekten dokunaklı. | Open Subtitles | بعض ما يكتبه حقاً مؤثر |
Onun daha bir kısmını okudum, ama Bay Keats'in yazdıklarının hepsini okudum. | Open Subtitles | -بجزء منها كنت اقرا نفس ما كتبه السيد كيتس |