| Bu benim yedeğim. Gerçek bir savaşçı asla kasksız dolaşmaz. | Open Subtitles | إنها خوذتي البديلة المحارب الحقيقي لا يكون كذلك دون خوذته |
| Benim bilgim olmadan bir haftadır yedeğim. | Open Subtitles | التي أستمرت ممثلتي البديلة لمدة أسبوع دون معرفتي بذلك. |
| Eğer ki ortaya çıkmazsam, yedeğim gerekeni yapar. | Open Subtitles | ولم يستطع تنفيذ المهمة, يستخدم خطته البديلة |
| yedeğim mi? | Open Subtitles | -إيف"؟ بديلي المسرحي؟ |
| Benim yedeğim. | Open Subtitles | هذا بديلي أنا |
| Kiefer Sutherland olarak düşünüyorum ama ben yedeğim. | Open Subtitles | أنا أعتقد كيفر ساذرلاند ولكنى الإحتياطى |
| Benim safra kesemi çektiler, yukarı zıplattılar bir taksi tuttum yedeğim vurdu ve şöyle dedi; | Open Subtitles | إذن، قاموا بسحب كيس المرارة، وخاطوا الجلد طلبت سيارة أجرة، شكلت رقم الممثلة البديلة "وقلت: "ليس الليلة يا عزيزتي |
| Neden benim yedeğim? | Open Subtitles | لماذا البديلة الجاهزة لي؟ |
| Senin sadece yedeğim olman. | Open Subtitles | .وأنتِ البديلة الجاهزة لا غير |
| Aslında yedeğim Seul'den yaşlı bir kadındı. | Open Subtitles | فى الواقع الشخص الإحتياطى كان سيدة عجوز من "سيول" |