| Sanırım çiniyi satıp size balo için yeni bir şeyler almam gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أنّه عليّ بيع الأواني الخزفيّة وابتياع شيء جديد لكما للحفلة الراقصة |
| Bu yüzden, bilmiyor olmanın olasılıklarına... ...ve yeni bir şeyler ortaya çıkarmaya açık biriyim. | TED | وهكذا فأنا أمام احتمالات عدم معرفة أي شيء جديد. والبحث عن شيء جديد. |
| Bence sadece yeni bir şeyler yaşamaya korkuyorsun. | Open Subtitles | اعتقد انك خائفة من أن تتحركي الي شيئ جديد |
| Belki de senin için yeni bir şeyler deneme zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | لذلك هذا الوقت الذي تجرب فيه أشياءً جديدة. |
| yeni bir şeyler bana izlettiremezsin. | Open Subtitles | لاتستطيع عرض أي شئ جديد |
| Bakalım o pislikler bizimle ve o salak filmle ilgili yeni bir şeyler yazmışlar mı? | Open Subtitles | هيا نرى اذا كان هؤلاء الملاعين قد كتبوا اى شىء جديد عننا فى الانترنت |
| yeni bir şeyler denemek isteyen birini. | Open Subtitles | شخصٌ ما مثقدمٌ على تجربة شيءٍ جديد |
| yeni bir şeyler bulmak için 24 saatin var. Tamam mı? | Open Subtitles | إنها قضيتك، أريد شيئاً جديد خلال 24 ساعة، إتفقنا؟ |
| Her çiziminde yeni bir şeyler gördü o kapılarda. | Open Subtitles | إنها ترى شيئاً جديداً في كل مره تقوم برسمها |
| Olasılık akıntısına yeni bir şeyler sunabilirim. | TED | ربما أضيف شيئًا جديدًا إلى تيار الاحتمالات. |
| Sonunda evden çıkmak ve yeni bir şeyler denemek. | Open Subtitles | أخرج أخيراً من المنزل و أجرب أشياء جديدة |
| Herkesin uzun zamandır bakıyor olduğu bir şeye bakarak çarpıcı bir şekilde yeni bir şeyler bulabilecek miydim? | TED | هل يمكنني أن أنظر إلى شيء ما دأب الجميع على النظر إليه لفترة طويلة والعثور على شيء جديد كُليّا؟ |
| Ayrıca, ben her zaman yeni bir şeyler öğreniyorum. Bu da bazı eski bilgileri unutturuyor. | Open Subtitles | وأيضاً ، كلما تعلمت شيء جديد فذلك يطرد أشياء قديمة من عقلي |
| Önümüzdeki 10 dakika içinde yeni bir şeyler icat etmem gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ اختراع شيء جديد خلال العشر دقائق القادمة. |
| Bize söylemek istediğiniz yeni bir şeyler var mı? | Open Subtitles | اهنالك شيئ جديد تودون اخبارنا به انتم الاثنين؟ |
| yeni bir şeyler bulmak için onlara bakıp duruyorum. | Open Subtitles | أنا فقط بقيت اراقب بهم على امل ظهور شيئ جديد |
| John yeni bir şeyler denemek istiyordu. | Open Subtitles | لقد أراد ( جون ) أن يُجرب أشياءً جديدة |
| Bugün hiç yeni bir şeyler yazdın mı? | Open Subtitles | هل كتبت أي شئ جديد اليوم؟ |
| Anlaşılan, şarap tatmak falan umurlarında değildi, sadece yeni bir şeyler tatmak istiyorlardı. | Open Subtitles | إتضح أنهم لا يهتمون حتي بالنبيذ ارادوا فقط تجربة شىء جديد |
| Rachel öldükten sonra onun hakkında yeni bir şeyler öğrenmek garipti. | Open Subtitles | لقد كان من الغريب معرفة شيءٍ جديد بشأن (ريتشل) بعد موتها |
| Hikâye sayfasında yeni bir şeyler var mı? | Open Subtitles | هل توجد صفحة للقصص ؟ شيئاً جديد ؟ |
| Bence artık hayatımda yeni bir şeyler denemenin zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان لي لأجرّب شيئاً جديداً في حياتي. |
| Bana yeni bir şeyler katmayacak olsalar dahi onların hayatlarını merak ediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالفضول نحو حياتهنّ, حتّى لو لم أتعلّم منهنّ شيئًا جديدًا. |
| Ailem beni seviyordu ve yeni bir şeyler yapmayınca pişmanlık hissetmiyordum. | Open Subtitles | عائلتني احبتني , ولم أشعر بسوء حول أن لا أفعل أشياء جديدة حتى |
| Çünkü aile yemeğime gidiyoruz belki giymek için yeni bir şeyler isteyebilirsin. | Open Subtitles | لأننا سنذهب إلى عشاء عائلتي وربما تريدين ارتداء شيئًا جديدًا لدي ملابس جديدة سأرتديها |
| Quinlan yeni bir şeyler bulmuş gibi görünüyor. Bizimle geliyor musun? | Open Subtitles | يبدو أن " كوينلان " قد توصل لشئ جديد ، هل ستأتى معنا ؟ |
| Yani bunu bilerek, mevcut sistemlerin yetersizliği ve maliyetlerini bildiğimiz için, ilişkilerin kalbinde olduğu yeni bir şeyler dizayn ettik. | TED | لذا بمعرفة هذا، ومعرفة تكاليف الأنظمة الحاليّة وفشلها، صممنا شيئا جديدا ذو صلة بالعلاقات. |