| Yine de bakterinin belli bir yüzdesi koloniyi yenilemek için canlı kalır. | TED | ومع ذلك، فإن نسبة معينة من البكتيريا تظل حيّة لتجديد المستعمرة. |
| Oksijenimi yenilemek için zamanında kalkamazsam kalp çarpıntısı yaratıyor. | Open Subtitles | ، إذا لم أستيقظ من حين لآخر لتجديد هوائي فتلك هي النهاية |
| Hücrelerini yenilemek için insanları kurban ediyor. | Open Subtitles | انه يحتاج إلى الضحايا من البشر لتجديد خلاياه |
| Neden ehliyetlerini yenilemek için hiç erkek dansçılar gelmez ki? | Open Subtitles | لماذا لم يأتي أيّ راقص جميل لتجديد رخصة قيادته؟ |
| Konsolosluklar, Vize yenilemek için harika yerlerdir, ya da evdeki vergilerinizi ödemek için, ya da diplomatik gizlilikle çalışan ajanları bulmak için. | Open Subtitles | القنصليات هو المكان الرهيب لتجديد تأشيرتك أو لدفع ضرائبك في الوطن، أو أنك تجد الجواسيس الأجانب يعملون تحت غطاء دبلوماسي |
| Bakın, o Kovan süper güçlü olabilir, ama eminim yol boyunca bir yerde gövdesini yenilemek için hiperuzay dışına çıkmak zorunda kalacaktır. | Open Subtitles | أنظر السفينة الأم ربما لديها طاقة خارقة لكني أراهن أنها ستخرج من الفضاء الفائق في نقطة ما لتجديد الهيكل |
| Doc, bu gemiyle, her sene evliliğini yenilemek için denizin keyfini çıkararak kıyı şeridinde* geziye çıkıyor. | Open Subtitles | إنها سفينه والتى يسافر بها رئيس القضاه كل عام لتجديد نذور زواجه للبحر |
| Hükümet, kontratlarınızı yenilemek için yüz milyon dolardan fazla ödüyor. | Open Subtitles | تدفع الحكومة أكثر من مائة مليون لتجديد عقودك. |
| Ayrıca, kaybedeceğim suyu yenilemek için bir şişe su alabilir miyim? | Open Subtitles | أيضا ، هل يمكنني أخذ زجاجة من المياه لتجديد السوائل التي أنا على وشك خسارتها ؟ |
| Geçen yıl var olmayan spor salonunu yenilemek için 200.000 dolar kullandılar. | Open Subtitles | هم خصصوا 200 ألف دولار في السنه الماضيه لتجديد صاله رياضيه لا وجود لها أصلاً |
| lapayı yenilemek için ot bulmalıyım bunların hepsini çıkarsam gücenirmisin? | Open Subtitles | لن اذهب لأي مكان يجب أن نبحث عن الأعشاب لتجديد الكمادات هل ستستائين اذا خلعت هذا؟ |
| Kolunu yenilemek için tüm Yokisini kullandı, karnındaki yarayı yavaşça iyileştiriyor. | Open Subtitles | لقد استخدمت كل "اليوكي" لتجديد ذراعها و هذا يمنع جروح معدتها من الشفاء بيسر |
| Bu Underwood'un, sağlık sigortasını yenilemek için kazadan bir hafta önce yaptırdığı testten bir bölüm. | Open Subtitles | فهي جزء من تقديم ..(طلب (أندروود لتجديد تأمينه الصحي في الأسبوع السابق للحادث |
| Wailea'da bir suit ayarladım. Yeminlerinizi yenilemek için bir paketleri mevcut. | Open Subtitles | حجزتُ جناحًا في (واليا) لديهم حزمة لتجديد عهودك |
| Balerdi ailesinin restoranı yenilemek için ödemeyi kabul ettiği para, senin her cuma buraya gelmene bağlı. | Open Subtitles | المال الذي وافقت على دفعه عائلة (باليردي) لتجديد المطعم مشروطٌ بقدومك هنا كل يوم جمعة. |
| Biraz sınırlandırmam gerekti ama hazırladığım listede bölgede Sonny Coonan'la aynı yaşlarda ve yakın zamanda pasaport yenilemek için başvurmuş 200 adam var. | Open Subtitles | لقد عانيت بعض الصعوبات ولكني تمكنت من تجميع قائمة لحوالي 200 رجل بالمنطقة (تقريباً في نفس عمر (سوني كونان الذين تقدموا مؤخراً لتجديد جوازات سفرهم |
| Aslında, anladığım kadarıyla evliliğinizi yenilemek için bir hafta Hawaii'ye tatile gidecekmişsiniz. | Open Subtitles | في الحقيقة أفهم أنكِ أخذتِ أسبوعاً إجازة للذهاب إلى هاواي لتجديد نذورك "النذور التي يكتبها الزوجين لبعضهم للوفاء والإخلاص ... . |