| Bizimle birlikte başka üç reklam ajansı da bu kampanyada yer almak istiyorlar. | Open Subtitles | ثلاث وكالات أخرى بالإضافة إلى خاصتنا قد وجهت لها الدعوة للمشاركة في العرض |
| Bu sıra dışı olayda yer almak üzere Güney Amerika'dan bir milyondan fazla Sahil Kuşu geliyor. | Open Subtitles | أكثر من مليون طائر شواطئ يصل من امريكا الجنوبية للمشاركة في هذا الحدث الاستثنائي. |
| St. Margarets hastanesine yeni bir diyaliz makinesi almak için yaptığımız yarınki defilede yer almak için kendi zamanından vazgeçen herkese süper teşekkürler diyorum. | Open Subtitles | :ما وددت قوله شكرا جزيلا لكل شخص أعطى من وقته للمشاركة في عرض الأزياء غدا لجمع المال لشراء آلة غسيل الكلى من مركز سانت مارغريت الطبي |
| Hayır, oynamak istemiyorum. Yapımda yer almak istiyorum. -Özellikle Martin'i ikna edersem. | Open Subtitles | كلا، أريد إنتاجه بالأخص إذا ساعدته في أحضار الممثل (مارتن). |
| Hayır, oynamak istemiyorum. Yapımda yer almak istiyorum. -Özellikle Martin'i ikna edersem. | Open Subtitles | كلا، أريد إنتاجه بالأخص إذا ساعدته في أحضار الممثل (مارتن). |
| İstemediğim aptal bir yarışmada yer almak istemiyorum. | Open Subtitles | لن أخذ جزء من منافسة غبية التي لم أشترك بها |
| Ve aniden, yer almak istediğime karar verdim. Neden o? | Open Subtitles | و فجأة الان ، أريد أن أخذ جزء فيها ، لماذا هو؟ |
| Pekala, kimler danışma kurulunda yer almak istiyor? | Open Subtitles | من يتطوع للمشاركة في اللجنة الاستشارية؟ |