Buradaki tüm cadıların kontrolü bende olduğundan dolayı size bir yer bulma büyüsü yaptırabilirim. | Open Subtitles | وطالما أسيطر على كلّ ساحرات هذه المدينة، فسأهبك تعويذة اقتفاء. |
Sadece ağabeyimizi bulmak için çok küçük bir yer bulma büyüsü yapmanı istiyoruz. | Open Subtitles | نحتاجك أن تجري تعويذة اقتفاء بسيطة لمساعدتنا في إيجاد أخينا. |
Her meclisten bir cadıyı alıp toplandık ama katil, çocukları öyle hızlı gizlemiş ki yer bulma büyümüz işe yaramadı. | Open Subtitles | لذا جمعت زمرة رجال من كلّ معشر لكن القاتلة حجبت الأطفال سريعًا ولم تجدِ تعاويذ الرصد. |
Sen arkana yaslanıp dinlenebilirsin. yer bulma büyüsü için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لذا استريحي واهدئي ولا تحملي همّ إجراء تعويذة الرصد تلك. |
yer bulma cihazı olmasın dedi. | Open Subtitles | وحريصة على أن جهاز تحديد الموقع غير مرفق |
Buna rağmen istediğiniz yer bulma iksirini getirdim. | Open Subtitles | رغم ذلك، جلبت سائل تحديد الموقع الذي طلبتموه |
Dayanak noktasını bulacak bir yer bulma büyüsü yapmak için ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاجها لإجراء تعويذة اقتفاء حتّى يمكنني إيجاد المرساة. |
Hasatın büyük bir fiyasko olduğunu biliyorum ama en azından bir yer bulma büyüsü yapabileceğimi sanıyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الحصاد فشل على نحوٍ ذريع، لكن ما يزال بوسعي إجراء تعويذة اقتفاء. |
Kozlar sendeyken yer bulma büyüsüne kimin ihtiyacı olsun ki? | Open Subtitles | من يحتاج تعويذة اقتفاء ونحن نملك موطن نفوذ هنا؟ لا! |
Ufak bir yer bulma büyüsünün halledemeyeceği bir şey değil. | Open Subtitles | ما مِن مشكلة تعجز تعويذة اقتفاء بسيطة عن حلّها. |
Öyleyse ne yapacağız? Bir yer bulma büyüsü ile bu adamı bulup öldürecek misiniz? | Open Subtitles | ماذا إذًا، ستجرون تعويذة اقتفاء فتجدون ذلك الشخص وتقتلونه؟ |
yer bulma büyüsü yaparak hançerin ve Elijah'nın yerini bul. | Open Subtitles | أنتِ ساحرة، أقيمي تعويذة اقتفاء وحددي مكان الخنجر و(إيلايجا). |
Sen arkana yaslanıp dinlenebilirsin. yer bulma büyüsü için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لذا استريحي واهدئي ولا تحملي همّ إجراء تعويذة الرصد تلك. |
Sen arkana yaslanıp dinlenebilirsin. yer bulma büyüsü için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لذا استريحي واهدئي ولا تحملي همّ إجراء تعويذة الرصد تلك. |
Bu arada yer bulma büyüsünü sırf sen istedin diye yapıyorum. | Open Subtitles | لعلمك، أجري تعويذة الرصد فقط لأنّك طلبتها. |
Bu yer bulma büyüsünü öylesine mi yaptım sanıyorsun? Ben de geliyorum. | Open Subtitles | أتظنيني أجريت تعويذة الرصد لإحماء حبالي الصوتيّة؟ |
Dünyadaki onca yerin arasından bizim o sinir bozucu yer bulma büyülerine karşı dayanıklı hanemizi mi seçtin? | Open Subtitles | لذا من بين كلّ حانات العالم اخترت حانتنا ذات الأربعة جدران المحصنين من سحر تعاويذ الرصد المزعجة. |
Hayır, yer bulma büyüsünden korunmak için kanımdan aldı. | Open Subtitles | كلّا، لقد أخذت دمائي لإخفاء نفسها من تعاويذ الرصد. |
Eğer ona ait bir şey olsaydı yer bulma büyüsünü kullanabileceğimizi söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنّه إذا كان لديّ غرض يخصّها فيمكن أنْ تستخدمي تعويذة تحديد الموقع |
Eğer ona ait bir şey olsaydı yer bulma büyüsünü kullanabileceğimizi söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنّه إذا كان لديّ غرض يخصّها فيمكن أنْ تستخدمي تعويذة تحديد الموقع |
yer bulma büyüsü. Büyükbabamın dükkanında bir tane var. | Open Subtitles | تعويذة تحديد الموقع هنالك واحدة في متجر جدّي |