| Tristan bize katıldığında, Avlynn'e kılıç kullanmayı ve sabretmeyi öğreterek onu bir şövalye olarak yetiştirdik. | Open Subtitles | عنما انضم الينا تريستان ربينا افيلين كفارسه تعليمها مهارات السيف وضبط النفس |
| Birlikte dört harika çocuk yetiştirdik. | TED | ربينا معا أربعة أطفال رائعين. |
| Çünkü bu evde onu cinsel açıdan çok rahat olarak yetiştirdik. | Open Subtitles | لأننا ربيناه في هذا المنزل المتحرر جنسياً للغاية |
| Seni bu durumlara düşesin diye mi yetiştirdik? | Open Subtitles | هل ربّينا أن لا تعلم أفضل من هذهِ الأشياء؟ |
| Bu masadaki herşeyi kendimiz yetiştirdik. | Open Subtitles | حسناً ، لقد زرعنا كل شىء تروه على المنضدة الأن |
| Babamla seni bu şekilde yetiştirdik. Avcı olarak ne başarmayı bekliyorsun? | Open Subtitles | فهكذا ربيناك أنا وأبي، فماذا عساكَ تودّ إنجازه بالغدو صيّاداً؟ |
| Seni dürüst birisi olarak yetiştirdik. | Open Subtitles | لقد ربيناكِ دائماً على أن تكوني صادقة. |
| Daha çok profilci yetiştirdik, teknik analistler ve medya irtibat sorumluları edindik, hatta kendi dahimiz bile oldu. | Open Subtitles | دربنا المزيد من المحللين وظفنا محللين تقنيين و منسقي اتصالات مع الصحافة و حتى اننا حصلنا على عبقري مقيم خاص بنا |
| biz çoktan bir günü ödülsüz geçiremeyen genç çalışanlarla dolu bir nesil yetiştirdik, diyorlar. | TED | ربما، لأن ارباب العمل يأتون الي و يقولون، نحن ربينا جيلاً من العمال الشباب الذي لا يستطيعون ان يقضوا يوم دون الحصول على جائزة. |
| Diğer çocukları büyüten bir çocuk yetiştirdik. | Open Subtitles | ربينا طفلاً من ربى بقية الأطفال! |
| Güzel bir kız yetiştirdik. | Open Subtitles | ربينا فتاة جميلة |
| Onu doğru yetiştirdik. Bunu biraz göstermesini umalım. | Open Subtitles | ربيناه تربية سليمة، لنأمل أن بعضها أثر فيه |
| - Onu bizden biri olarak yetiştirdik. - Her iki durumda da oğlanı ele geçirecektir. | Open Subtitles | ـ لكننا ربيناه كواحد منّا ـ سوف يكون صبياً بكلتا الحالتين |
| Hadi ama Toby'i biz yetiştirdik ama yaptığı işlere bakınca bu nasıl benim kanımdan olabilir diye hayret ediyorum. | Open Subtitles | بربكِ! فلقد ربّينا (توبي) , فإنّه يُقدمُ على فعل أمورَ تجعلني أتساءلَ أنّى له أن يكون على علاقة بي |
| Biz yetiştirdik. | Open Subtitles | تقصدين ربّينا ابناً رائعاً |
| Kumtaşı alıp domates yetiştirdik. | Open Subtitles | منذُ 6 سنوات. اشترينا حجر بني. و زرعنا حديقة طماطم. |
| Yanlış ve doğruyu bilmen için yetiştirdik seni. | Open Subtitles | ربيناك لتعرف الفرق بين الصواب والخطأ |
| Hadi ama. Seni bundan daha iyi yetiştirdik. | Open Subtitles | هيا نحن ربيناكِ أفضل من ذالك |
| Bakımı ve müdürleri gözlemlemeyi öğrenen bir hemşire ve doktor ordusu yetiştirdik ve güçlü yanlarını geliştirip zayıf yanlarına yönelmelerine yardım ettiler. | TED | لقد دربنا جيش من الأطباء و الممرضين مثل هذه الذين تعلموا مراقبة الرعاية بالإضافة إلى المدراء ثم مساعدتهم للبناء على نقاط القوة لديهم ومعالجة نقاط الضعف لديهم. |
| 14 yıl. 14 yıl boyunca bir kız çocuğu yetiştirdik. | Open Subtitles | لأربع عشرة سنة قمنا بتربية أبنتنا |
| Çok iyi iki çocuk yetiştirdik. | Open Subtitles | لقد أنشأنا طفلين عظيمين |
| Onları özgür bireyler olarak yetiştirdik ve şimdi kendi hayatlarını yaşıyorlar. | Open Subtitles | قمنا بتربيتهم ليصبحوا مستقلين، والآن خرجوا إلى العالم ليعيشوا حياتهم الخاصة. |
| Biz onu bağımsız ve açık görüşlü olacak şekilde yetiştirdik, ve şimdi öyle oldu diye şoke olmamalıyız. | Open Subtitles | ربيناها لتصبح مستقلة ومنفتحة العقل ولا ننصدم إذا كانت هذه حالها الآن |