| Ve anılarla tutkulardan başka, tüm yiğitlik fırsatlarının yitip gitmesinden. | Open Subtitles | و كل فرصة للشجاعة قد أصبحت غير قابلة للإسترجاع أو الرغبة |
| Ve anılarla tutkulardan başka, tüm yiğitlik fırsatlarının yitip gitmesinden. | Open Subtitles | و كل فرصة للشجاعة قد أصبحت غير قابلة للإسترجاع أو الرغبة |
| Çünkü o, sülalemin cesaret ve yiğitlik abidesiydi. | Open Subtitles | -لأنهُ كان رمزاً كبيراً للشجاعة ... |
| Ancak bu yiğitlik yanlış temellere dayanıyor. | TED | مع ذلك، هذه البسالة ما هي إلا تصور خاطئ. |
| Birçok askerimiz cesaret ve yiğitlik ortaya koydular fakat hepsini onurlandıramıyorum. | Open Subtitles | البسالة والشجاعة أُبديت من كثيرين، ولا يمكنني تكريمهم أجمعين. |
| Yolunu yiğitlik biçimlendirmişcesine talihi küçümseyerek köleyle karşı karşıya gelir gelmez ne selam ne de elveda demeden kanlı infazlarla tütsülenmiş kılıcını savurup göbek deliğinden çenesine kadar yarıverdi. | Open Subtitles | أنبرى متحديا الهة الحظ بسيفه المشهر مضرجا بدماء تتصاعد منه الأبخرة وكأنه أثير البسالة |
| Kahramanlık ve yiğitlik Madalyası. | Open Subtitles | عربون التقدير هذا وسام البسالة والشجاعة |