| Yunan yoğurdunu anlarım bir kültürel miras söz konusu ama İzlanda? | Open Subtitles | اتفهم الزبادي اليوناني لان هناك تراث لكن ايسلندا ؟ |
| Ve evet satıştan bahsederken sakince yoğurdunu yiyen doktorca korkutuldum. | Open Subtitles | من قبل طبيب بأكل الزبادي بمناسبة الحديث عن بيع |
| İş arkadaşımın yoğurdunu ona söylemeden dolaptan aldım. | Open Subtitles | اخذت الزبادي الخاص بزميلي بالعمل من الثلاجة بدون أن اقول له |
| Ölü bir adamın yoğurdunu mu yiyorsun? | Open Subtitles | أتأكل مخفوق لبن رجل ميّت؟ |
| Arkadaşım Burt için sahneye çıkmaktan acizim şimdi dünya, onun erkek aromalı yoğurdunu asla tadamayacak. | Open Subtitles | لقد كنت خائف للغاية أن أتقدم عن صديقي (بارت)، والآن العالم لن يستطيع العالم تذوق زبادي الرجل. |
| Kahvaltı istiyorsan yoğurdunu getirmeyi unutma. | Open Subtitles | هل تريد وجبة الافطار؟ اجلب اللبن الخاص بك |
| Ona yoğurdunu yedirmeyi unutma. | Open Subtitles | لا تنسى بأن تعطيه الزبادي خاصته لا |
| Her ne kadar inkar etse de evinde, elbiselerini ters yüz edip yoğurdunu çalan bir üniversite profesörü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ورغم ذاك فهي نادمة على هذا الآن ، لأنها تقول أن منزلها مسكون بأستاذ جامعي الذي يقلب كل ملابسها من الداخل للخارج ويسرق الزبادي الخاص بها |
| yoğurdunu alıp gider misin? | Open Subtitles | أيمكن أخذ الزبادي خاصتك والرحيل؟ |
| Disk golf oynar ve kendi yoğurdunu kendi yapar. | Open Subtitles | إنه يلعب الـ(فريسبي غولف) و يقوم بإعداد الزبادي الخاص به |
| "yoğurdunu sanki onu üzmek için işkence ediyor gibi yiyor." Kelly. | Open Subtitles | إنه يأكل الزبادي وكأنه يعاقبها " " لأنها خذلته (كيلي) |
| Cheryl yoğurdunu bırakıyor ve arkadaşlarını merdivene kadar takip ediyor. | Open Subtitles | تركت (شيرل) الزبادي خاصتها ولحقت بزملائها إلى السلالم |
| yoğurdunu ye. | Open Subtitles | تناول الزبادي. |
| Birisi Chip'in yoğurdunu yiyor. | Open Subtitles | سيكون هذا رائعاً شخص ما يأكل لبن (تشيب) |
| Yine de masanız yangın alarmı çalıştıktan sonra Cherly'nin yoğurdunu değiştirmek için mükemmel konumda. | Open Subtitles | رغم ذلك، إن مكتبك يقع في موقع جيد بالقرب من زبادي (شيرل) أثناء الصخب بُعيد انطلاق إنذار الحريق |
| Harika bir evlat olduğumu söyledi ve sonra ona yoğurdunu yedirdim. | Open Subtitles | أخبرتني بأنني كنت ابناً رائعاً و... ثم قمت بإطعامها اللبن |
| - yoğurdunu bitirdin mi? | Open Subtitles | -هل أنهيت اللبن ؟ |