Adeta hafıza kaybına sebep olan bir yol bulmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه قد وجد طريقة للتظاهر بفقدان الذاكرة |
Ona yaklaşmak için bir yol bulmuş ve onu bir şekilde tehdit etmiş. Belki de arabayı bile ona kullandırtmıştır. | Open Subtitles | وجد طريقة ليقترب منها و يهددها بطريقة ما |
Görünüşe göre, uzun zamandır ortalarda olmayan sanatçımız tuvaldeki dünyasından kaçmak için bir yol bulmuş. | Open Subtitles | يبدو أن فناننا الميت منذ وقت طويل قد وجد طريقةً لهرب من ذلك العالم الملون |
Ayrıca Bay Burton da kendini yeniden genç hissettirecek bir yol bulmuş. | Open Subtitles | والسيد (بارتون) وجد طريقةً تعيد له عنفوان شبابه من جديد. |
Senle ben gitmek istemediğimizden bunu eğlenceye çevirmemiz için harika bir yol bulmuş olabilirim. | Open Subtitles | بما أنك و أنا مترددين بالذهاب، أظن أني وجدت طريقة ممتازة كي نستمتع بهذا. |
Anlaşılan Odessa mesajını iletmek için başka bir yol bulmuş. | Open Subtitles | يبدو أوديسا وجدت طريقة أخرى للحصول على رسالتها عبر. |
Cadmus, düşüncelerini benden korumak için bir yol bulmuş olmalı. | Open Subtitles | كدموس" يجب أن تكون وجدت وسيلة" لحماية أفكاره مني |
A, onu tekrar susturacak bir yol bulmuş olabilir mi? | Open Subtitles | هل تظنون أن "A" وجد طريقة تجعل "ترافياس" يصمت! ؟ |
Ama her nasılsa o hasta, sıska piç hepimizi vurdurtacak bir yol bulmuş. | Open Subtitles | ,لكن بطريقة ما ...هذا المريض الوغد الاسمر وجد طريقة ليحمسنا جميعاً .من وراء القبر |
Babam buradan çıkmamız için bir yol bulmuş. | Open Subtitles | أبي وجد طريقة لخروجنا من هنا |
Başka bir yol bulmuş olmalı. | Open Subtitles | هو لا بدّ وأن وجد طريقة آخرى |
Ama daha iyi olması için bir yol bulmuş olabilirim. | Open Subtitles | لكن ، ربما وجدت طريقة لتحسين وضعي |
Yürümek için bir yol bulmuş ama bu yeterli değil. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقة لإضعافها، لكن... ليستْ كافية. |
Ama annen başka bir yol bulmuş. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد أن أمكِ وجدت طريقة أخرى |
Synthedyne bir yol bulmuş, gizli deneylerini yapmak için 2 alt şirket kurmuş. | Open Subtitles | (سيندين) وجدت وسيلة. لتحليل لحمتين من المشاريع باإستخدام حقل التجارب للتكنلوجيا الحيوية. |
Christine onu uyaracak bir yol bulmuş herhâlde. | Open Subtitles | أجل، أعتقد بأنّ (كرستين) وجدت وسيلة لتحذيره |