| Bir randevu için yola çıktı ... ama trafik ışığı kırmızıyı gösteriyor. | Open Subtitles | إنه في طريقه للحصول على تعيين لكن إشارة المرور حمراء |
| Ajan Mulder sana açıklamak için yola çıktı. | Open Subtitles | لكن الوكيل مولدر على طريقه هناك لتوضيحه كلّ إليك. |
| - Taksi yola çıktı. Bavullarımı toplamalıyım. | Open Subtitles | التاكسي في الطريق يجب أن أنهي حزم الحقائب |
| Araç 1, 20911. bulvardaki konut yangınına doğru yola çıktı. | Open Subtitles | محرك1 في الطريق الي طريق 209 11 لحريق المبني |
| Bir ekip aracı şu an evinize doğru yola çıktı. | Open Subtitles | وهناك سيارة شرطة مسرعة في طريقها إلى منزلك |
| Laura, her şey yoluna girecek. Polis yola çıktı. | Open Subtitles | لورا , كل شيء سوف يكون على ما يرام الشرطة في طريقها إلى هنا |
| Şirket şu anda sizin kıçlarınız kovmak için buraya doğru yola çıktı. | Open Subtitles | رجال الشركة في طريقهم إلى هنا لركل مؤخراتكم خارجاً |
| Daha geçen gün buraya gelmek için yola çıktı haberini aldık, | Open Subtitles | فقط ذلك اليوم سمعنا انه كان في طريقه الى هنا |
| Tamam, işte geliyor. Frank geliyor. yola çıktı. | Open Subtitles | حسنا ، ها هو قادم فرانك،انا اراااه ، ها هو في طريقه |
| Atlantis yola çıktı, araç en yüksek dinamik basınç bölgesini geçtiği sırada üç motor da gazı keserek yavaşlıyor. | Open Subtitles | أتلانتيس يكمل طريقه المحركات الثلاثة كلها تعمل والمركبة تمر عبر منطقة من الضغط الديناميكي الأعظمي |
| Tamam, biliyorum bu bir anda ortaya çıktı, ama endişelenme, çünkü gelinliğim çoktan uçakla yola çıktı bile. | Open Subtitles | حسنٌ ، اعلم أن هذا إخطار لا يتيح الفرصة للاستعداد ولكن لا داعِ للقلق لأن فستاني على الطائرة وفي طريقه إلى هنا |
| - Statesville'den yola çıktı. | Open Subtitles | انه فى طريقه الى هنا انه قادم من ستيتسقيل |
| Anlaşıldı. Helikopter Bir yola çıktı. | Open Subtitles | هنا المروحية الأولى، تلقيناكم، نحن في الطريق |
| Çoktan karar verildi. ÖME yola çıktı. | Open Subtitles | لقد قررت بالفعل فريق الإستجابة الخاص في الطريق |
| Oraya gelmesi ne kadar sürer bilmiyorum ama yola çıktı. | Open Subtitles | أجهل كم أمامه ليصل إليك، لكنّه في الطريق. |
| Hazmat takımı çoktan yola çıktı bile. | Open Subtitles | فريق المواد الخطرة مازالوا في الطريق بالفعل |
| Evet, yola çıktı. Seni görmeyi beklemiyor. | Open Subtitles | أجل، إنها في طريقها إليك إنها متشوقة لرؤيتك |
| "Enter"a bastım ve kablosuz ışınlar yola çıktı bile. | Open Subtitles | ضغطتُ على زر الإدخال لإرسال شعاع الإشارة لا سلكياً في طريقها |
| Sağlık görevlileri yola çıktı, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً تماسك ، المسعفين في طريقهم إلى هنا ، حسناً؟ |
| - Gibss ve Ziva dün gece yola çıktı. | Open Subtitles | - طائرة غيبز و زيفا أقلعت مساء أمس |
| Hayır, sonra Roma'ya gitmek üzere yola çıktı. Milan'da Versace için çekimi var. | Open Subtitles | كلا، إنها فى طريقها لروما فسوف تقوم بالتصوير لبيوت أزياء فيرساتشى فى ميلانو |
| Kudretli Jabba, sizi temin ederim, Jedi'lar yola çıktı. | Open Subtitles | (جابا) الكبير كن متأكداً أن الـ (جيداي) بطريقهم إلأيك |
| Dün Roma için yola çıktı. | Open Subtitles | وغادر إلى "روما" أمس |
| Bay Lee, Hong Kong'a geri dönmek için yola çıktı. | Open Subtitles | السيد لي فى طريقِه إلى هونج كونج |