| yolculuğumuz uzayda başlıyor, maddenin yoğuşma ile küreler halini aldığı yerde | TED | تبدأ رحلتنا فى الفضاء، حيث تتكثف المادة الى فلك بمرور الزمن. |
| Burada yolculuğumuz bizi Çin'in en vahşi yerlerinden birine götürüyor. | Open Subtitles | هنا، تقودنا رحلتنا شمالا إلى الاماكن الاكثر وحشية فى الصين. |
| Kalküta'ya yolculuğumuz için ihtiyaç duyacağımız şeylerin listesi | Open Subtitles | ها هى قائمة العتاد الذى سنحتاجه فى رحلتنا إلى كالكوتا |
| İçeri sağ salim bir girebilsek yolculuğumuz sona erecek. | Open Subtitles | لو أستطعنا الدخول بأمان ستنتهى رحلتنا قريباً |
| Belki de yolculuğumuz burada sona erdi. Ben otelde kalacağım. | Open Subtitles | ربما قُدّرنَاِ أن تنتهي رحلتنا هنا ســأَقضّي الليلةَ في أحدى الفــنادق |
| yolculuğumuz sırasında benden bir şey saklamaya çalışırsanız, cezanız bu olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون عقابك إن حاولت أن تخفي عني أي شيء خلال رحلتنا |
| Taonas'tan Dünya'ya ne kadar sürede vardığımıza dayanarak tahminlerime göre, bizim Othala'ya yolculuğumuz on gün sürecek. | Open Subtitles | إستنادا إلى كم من الوقت تستغرق السفينة لتأتي من توناس للأرض أنا أقدر رحلتنا إلى أوثالا ستستغرق في المعتاد 10 أيام |
| yolculuğumuz, henüz bir aileyken Derin Diyarlar'da başladı. | Open Subtitles | بدأت رحلتنا في عوالم سحيقة عندما كنّا أسرة |
| Hatırlatırım, çok daha kötüsü olabilirdi. Ufak yolculuğumuz konusundaki taşları döküyordum. | Open Subtitles | ناهيك عن الأمر كان يمكن أن يكون أسوأ، كان من الممكن أن أفشي أمر رحلتنا البريّة |
| yolculuğumuz bizi kuzey Çin'in ortalarına kadar getirdi. | Open Subtitles | رحلتنا قادتنا في منتصف الطّريق شمال الصين |
| Eğer öyleyse, yolculuğumuz burada bitebilir. | Open Subtitles | إذا ما كان كذلك.. فإن رحلتنا توشك على الإنتهاء |
| Uzun yolculuğumuz nedeniyle çok yorgunduk. | Open Subtitles | كنا نشعر بالتعب الشديد بعد رحلتنا الطويله |
| yolculuğumuz aniden sona ermiş izler kaybolmuştu. | Open Subtitles | رحلتنا انتهت فجاة والدليل قد اختفى ببرودة |
| Son yolculuğumuz bizi görünmez dünyanın anlaşılması en güç olaylarından birini aramaya çıkarıyor. | Open Subtitles | تأخذنا رحلتنا الأخيرة لمطاردة واحدة من أكثر الأحداث مراوغةً في العالم الخفي. |
| Uzak geçmişten günümüze uzanan evrim yolculuğumuz yıldızlardan gelen ışığın yolculuğuyla aynı kulvarda ilerliyor. | Open Subtitles | ان رحلتنا التطورية من الماضي السحيق الى يومنا الحالي سارت بالتوازي مع رحلة الضوء من النجوم |
| Baylar beni bağışlayın ama yolculuğumuz beni anlatamayacağım kadar yordu. | Open Subtitles | والآن أيها السادة أعذروني، ولكنني مُنهك من رحلتنا بطريقة لا يُمكن وصفها، |
| Böylece zamanın kelimelerindeki yolculuğumuz sona eriyor. | Open Subtitles | وبذلك تنتهي رحلتنا من خلال كلمات من الزمن |
| yolculuğumuz tümüyle hayalîdir. Gücünü buradan almaktadır. | Open Subtitles | رحلتنا تدور حول الخيال و من ذلك تستمد قوتها |
| Küçük yolculuğumuz hakkında biraz biraz konuşabileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتمني أن نتناقش حول رحلتنا الصغيرة |
| Pekâlâ, gelecek yolculuğumuz. | Open Subtitles | حسناً، إذاً، سفرتنا القادمة تَعرفون كُل القرود |