| Ama dayak yiyen bir köpek gibi sinmenden yoruldum artık. | Open Subtitles | لكن أنا تعبت من مشاهدة لكم ننحني مثل كلب فوز. |
| - Dövüşemem. İnsanları incitmekten yoruldum artık. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني المبارزة أنا تعبت من إيذاء الناس |
| Seni suç mahallerinde bulmaktan yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من العثور عليك في مسرح الجريمة. |
| - Evet tatlım. - Yoruldum. Artık gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أجل يا عزيزتى أنا متعبة , أريد الذهاب الأن |
| faydalanırdı Şahsen, yoruldum artık unutmaktan ve bu yapılacak çok kolay bir şey. | TED | شخصيا، سئمت من النسيان، والقيام بهذا الأمر سهل للغاية. |
| Yaşamak denmez buna. yoruldum artık, yoruldum. | Open Subtitles | لم يكن هناك حياة في كل هذا لقد تعبت، لقد تعبت |
| Hep aynı terane. yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد تعبتُ من سماع هذا الحديث تعبتُ حقاً |
| Duymadıysan söyleyeyim, Üstüme ateş edilmesinden yoruldum artık. | Open Subtitles | ربما انك لم تلاحظ ولكننى تعبت من إطلاق النار على |
| vaftizin için tebrikler. Ooooffff, yoruldum artık. | Open Subtitles | تهانينا على تعميد ابنك اللعنة لقد تعبت من هذا |
| - Nathan, bundan yoruldum artık. - Biliyorum. Ben sadece... | Open Subtitles | ناثان , لقد تعبت من هذا - أعلم , أنا فقط - |
| Kapalı çarşıda ayak seslerini duyuyorum. Arkama bakaraktan yürümekten yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد كنت أسمع وقع أقدامك في كل ليلة لقد سئمت من الخوف |
| Hayatlarımızın elimizde kalan paraya göre indirgenmesinden yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من حياتنا التي نعاني فيها بسبب كمية النقود التي نملكها. |
| Çocukluğundan beri bana aynı şeyi yapıyorsun. Usandım, bıktım, yoruldum artık! | Open Subtitles | ولقد فعلت حتى حين كنت طفلاً لقد سئمت من ذلك |
| Korkmaktan yoruldum artık. | Open Subtitles | أنا متعبة جداً من الشعور بالخوف |
| Paranoyaklaşıyorsun. Bununla yaşamaktan yoruldum artık. | Open Subtitles | أنا متعبة للغاية مِن العيش مع سر. |
| Tüm bu sinsiliklerinden, gösterişlerinden yoruldum artık. | Open Subtitles | أنا تعبت فقط من التسلل في الارجاء والتظاهر. |
| Küçük bir azınlığın, cinsiyet, gelir, ırk ve sınıf farklılıklarını kullanarak çoğunluk üzerinde egemenlik kurmasından yoruldum artık. | TED | أنا سئمت من السلطة التي يملكها فئة قليلة من الناس على الأكثرية من خلال الجنس والدخل والعرق وحتى الطبقة |
| yoruldum artık dostum. | Open Subtitles | لقد تعبتُ منك يا صاح. |
| Tüm ailemi dışarıda temsil etmekten yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد سئمتُ من كوني الوجه المألوف للناس عوضاً عن عائلتي |
| Orospu çocuğu. yoruldum artık, Bunk. | Open Subtitles | أيها الوغد - (لقد تعبت يا (بانك - |