| Bu... Askerî dosyalar demiştim. Bunlar Yurtiçi kayıtlar. | Open Subtitles | لقد قلت المعدلات العسكرية هذا الملف الداخلي |
| Hastalık Denetim Merkezi, Yurtiçi Güvenlik'ten ek bütçe talep etmiş. | Open Subtitles | مركز مكافحة الأمراض طلبت تمويل إضافي من الأمن الداخلي. |
| "Yurtiçi Güvenlik Ajanlarının, gizli malzemelere silahlı olarak eşlik etmeleri normal bir uygulamadır." | Open Subtitles | "في البروتوكول الأساسي لظابط الأمن الداخلي" "مرافقة المواد السرية, عليك أن تكون مُسلحاً" |
| Yurtiçi güvenliğin tacizci çalışanları bir telefon görüşmesi yapamayacak kadar meşgul mü yani? | Open Subtitles | هل وكالة الأمن الوطني مشغولة جداً بمُلاطفة الناس جنسياً لإجراء اتّصال هاتفي؟ |
| Yani Yurtiçi Güvenlikteki takım elbiseli adamlar bunu beklemiyorlardır. | Open Subtitles | أقصد ، أن عملاء الأمن الوطني لن يكونوا جاهزين لذلك |
| Ama "Yurtiçi güvenliği" sözcüğünü duyunca aynı gün hallediyorlar. | Open Subtitles | لكن كلمة الامن القومي تعمل العجائب هذه الايام |
| Bunu Ulusal Güvenlik Yurtiçi gözetleme için geliştirdik. | Open Subtitles | طورنها لوكالة الأمن القومي للمراقبة الداخلية |
| Birkaç yıl önce Yurtiçi Güvenlik'in lideri için bir pasaport yaptı. | Open Subtitles | قبل بضعة سنين زوّر جواز سفر لرئيس الأمن الداخلي |
| Yurtiçi Güvenlik'ten eski bir arkadaşım aradı. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة من صديق قديم في الأمن الداخلي. |
| Senatör Reese Yurtiçi Güvenlik Komitesi'nde kıdemli üyeydi. | Open Subtitles | منهم السناتور ريس وهو عضو بارز لجنة الأمن الداخلي. |
| Yurtiçi Güvenlik ile haberleşip, durumu kontrol altına aldıracağım. | Open Subtitles | سوف أتصل بوزير الأمن الداخلي و تعامل مع الوضع |
| - Çok şükür salak teröristlermiş. - Yurtiçi Güvenlik yolda. | Open Subtitles | ـ الحمد الله إنهما أرهابين غير كفؤين ـ الأمن الداخلي في طريقهم |
| Davayı Yurtiçi'ne bırakacağız. | Open Subtitles | اسمع، إننا فقط نحاول تحضير هذا من أجل الأمن الداخلي. |
| Yurtiçi güvenlik araştırmaları, onlar evleriyle ilgileniyorlar mı? | Open Subtitles | قسم تحقيقات الأمن الوطني للجمارك؟ أيمكنه تولي أمر المخابئ؟ |
| Yurtiçi Güvenlikteki bir adamı kulağına kar suyu kaçırmış olabilir! | Open Subtitles | على الأرجح لديه معـارف فى الأمن الوطني وأخبروهبذلك! |
| Sao Paulo, İstanbul ve Moskova gibi birçoğu tüm ulusun gayrisafi Yurtiçi hasılasının yarısının üçte biri oranında gayrisafi Yurtiçi hasılaya sahiptir. | TED | أي عدد منهم، مثل ساو باولو أو اسطنبول أو موسكو، لديهم ناتج محلي إجمالي يقترب أو يتجاوز ثلث النصف من ناتجهم المحلي الإجمالي الوطني برمته . |
| Pascal galiba Yurtiçi Güvenlikle konuşuyor. | Open Subtitles | أعتقد أن (باسكال) يتحدث إلى الأمـن الوطني |
| Yurtiçi Güvenlik Bakanlığı'nı ara ve geçici sığınak talep et. | Open Subtitles | ستتصل بقسم الأمن القومي وتطلب اللجوء المؤقت. |
| Yurtiçi güvenlik tehditlerinde hemen gelmezler. | Open Subtitles | ،في حالات تهديدات الأمن القومي .لا يحصلون على محامين مباشرة |
| Yurtiçi güvenlik, zengin ve güçlüleri zahmete sokmaktan nefret eder. | Open Subtitles | الأمن القومي مستعد لإزعاج الأغنياء والأقوياء. |
| Bu dünyanın reel gayrisafi Yurtiçi hasılasının neredeyse 4 katı | TED | هذا تقريبا أربع مرات الناتج المحلي الإجمالي الفعلي في العالم. |