| Wace, Arthur efsanelerinin en önemli öğelerinden Geoffrey'nin kılıcı, şatosu ve büyücüsüne Yuvarlak Masa'yı ekledi. | TED | أضاف وايس حجر زاويةٍ آخر من أسطورة آرثر إلى سيف جيفري، القلعة، والساحر: الطاولة المستديرة. |
| Kral Arthur ve onun Yuvarlak Masa şövalyeleri. | Open Subtitles | الملك أرثر وهو أحد فرسان الطاولة المستديرة |
| - "Yuvarlak Masa" mı? - Yoksa kare mi isterdin? | Open Subtitles | الطاولة المستديرة أليس من الأفضل أن تكون مربعة |
| Majesteleri tarafından bir Yuvarlak Masa toplantısı düzenleniyor. | Open Subtitles | إن الملكة ستحضر اجتماع الطاولة المستديرة بنفسها |
| Yuvarlak Masa Şövalyelerini şu karanlık zamanlarda... örnek gösterecek bir göreve ihtiyacınız var. | Open Subtitles | فرسان المائدة المستديرة سيكون عندهم مهمّة ليكونوا مثال يحتذى به فى هذه الأوقات المظلمة |
| Yuvarlak Masa toplantınızı böldüğüm için üzgünüm | Open Subtitles | آسفة لمقاطعتي اجتماع الطاولة المستديرة هذا |
| Bir Yuvarlak Masa şövalyesinin nasıl ücretli asker olduğu. | Open Subtitles | كيف ينتهي المطاف بأحد فرسان الطاولة المستديرة إلى مرتزق |
| Yuvarlak Masa toplantısı başlamak üzere. Gitsek iyi olacak. | Open Subtitles | الطاولة المستديرة على وشك البدء,غالبا يجب أن نذهب |
| Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin topladığı sihirli yadigarlar. Hepsi çok değerli. | Open Subtitles | تحف سحريّة جمعها فرسان الطاولة المستديرة وجميعها نفيسة جدّاً |
| Prenslikten sonra "Yuvarlak Masa Şövalyesi unvanının biraz hafif kaçacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّ لقب فارس الطاولة المستديرة باهت أمام لقب الأمير |
| Bir gün Yuvarlak Masa'ya oturmanın hayalini kurduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلتَ أنّك لطالما حلمت بالجلوس حول الطاولة المستديرة يوماً ما |
| Neden Yuvarlak Masa Şövalyesi oldun peki? | Open Subtitles | لمَ أصبحتَ فارساً على الطاولة المستديرة إذاً؟ |
| Belki de Yuvarlak Masa olmam gereken yerdir. | Open Subtitles | ربّما الطاولة المستديرة هي المكان الذي يجب أنْ أكون فيه |
| Yuvarlak Masa şövalyelerimi kaçırıyor. | Open Subtitles | مختطفًا فرساني النبلاء، فرسان الطاولة المستديرة. |
| Özellikle de Legion'ın arkasında kötü Yuvarlak Masa Şövalyeleri varken. | Open Subtitles | ولا سيما عندما يكون للفيلق جيش من فرسان الطاولة المستديرة الأشرار. |
| Dur tahmin edeyim, Yuvarlak Masa Şövalyeleri? | Open Subtitles | دعني أحزر ، فرسان الطاولة المستديرة ؟ |
| Yuvarlak Masa Şövalyeleri, hoşgeldiniz. | Open Subtitles | أهلاً بفرسان الطاولة المستديرة |
| Ve çocuğa köy köy dolaşıp herkese Camelot ve Yuvarlak Masa Şövalyelerini anlatmasını emrediyor ki herkes mümkün olduğunu görebilsin. | Open Subtitles | ويأمر الطفل بأن ينطلق من قرية إلى أخرى ليُخبر الجميع عن كاميلوت وفرسان الطاولة المستديرة حتى يعرف الجميع، أن ذلك كان مُمكناً |
| Sen Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri inanan hiç? | Open Subtitles | أنت لم تآمني أبداً بالملك (آرثر) و فارسي الطاولة المستديرة ؟ |
| Pekçok çelişkili yorum var, ama bazı kesin bağlar Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin Arthur'un uzak topraklarından hazineler topladığını ve Avalon'da sihirli bir kaleye sakladığını söyler. | Open Subtitles | تشير بعض الخيوط إلى أن فرسان الطاولة المستديرة.. جمعوا كنوزاً من زمن (آرثر) وأخفوها في مستودع في "(آفيلون)" |
| O büyü altındaki Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nden biri şövalyeden daha alt kademelerin olduğu bir ortamda öldürülürse çevresindekilerin hayatını emecekti. | Open Subtitles | إن قُتل إحد فرسان المائدة المستديرة وكانت تلك التعويذة ملقية، سيقوم بسحب حيوات جميع من حوله |