| İkimizden birinin gerçek güç pozisyonunda son bulmasının Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | لقد حان الوقت وذلك أحدنا انتهى في موقع القوة الحقيقية |
| Giles, her konuda haklıydın. Yetişkin gibi davranmamın Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | جايلز , لقد كنت محقاً بشأن كل شيء لقد حان الوقت , لقد كنت راشدة |
| Artık Zamanı gelmişti. Ailevi mevzuları hallettin mi? | Open Subtitles | إنظر, في الوقت المناسب هل أنتهيت من امر عائلتك؟ |
| Belki de Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | و ربما انها بخصوص الوقت |
| New York'a dönmenin Zamanı gelmişti, oradan biletimi alıp uçakla eve geri gidicektim. | Open Subtitles | كان وقت اعادتي الى نيويورك تذكرتي تنتظرني هناك لاعود الى الديار |
| Sanırım birinin çıkıp bunu söylemesinin Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لـــشخص ما أن يخرج أخيرا ويقولها |
| Artık Yosma Ordusu'yla ilgilenmenin Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | تأكل كل يوم 5000 كالورى. لقد حان الوقت لشد انتب الى جيش الثعابين. |
| Terfi etmenin Zamanı gelmişti zaten. | Open Subtitles | حسناً، أتعرف، لقد حان الوقت لتحصل على شرفك |
| Bu galaksideki insanların bir araya gelip kendilerini savunmalarının Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | لقد حان الوقت للشعب في هذه المجرة أن يكسبوا بعضهم البعض ويدافعوا عن أنفسهم |
| Yaşarken güzeldi ama bilirsin işte, ilerleme Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | حسناً، لقد كانت جيدة مؤخراً لكن، كما تعلمين، لقد حان الوقت للمضي قدماً |
| İşlerin normale dönme Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | الأشياء تعود لطبيعتها في الوقت المناسب |
| Zamanı gelmişti, değil mi? | Open Subtitles | في الوقت المناسب ، ألاّ تظنّ هذا ؟ |
| Zamanı gelmişti, değil mi? | Open Subtitles | في الوقت المناسب ، ألاّ تظنّ هذا ؟ |
| Oh, Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | إنه بخصوص الوقت |
| kendi senaryomu yazmaya başlamamın Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | لقد كان وقت بدأت فيه كتابة نصي الخاص |
| 15 yıl boyunca annemlerin odanı bir tapınak gibi korumasından sonra bir şeylerin değişmesinin Zamanı gelmişti artık. | Open Subtitles | حسنا، بعد 15 عاما من أمي وأبي ابقائها كذلك مزار لك... ... فقد حان الوقت جاءت الحبال المخملية أسفل. |
| Şu kokuşmuş çarşaflardan kurtulalım. Değişme Zamanı gelmişti zaten. | Open Subtitles | لنبعدك عن هذه الشراشف النتنة لقد حان وقت تغييرهم على أيّة حال |
| Evet ama belki de öğrenmesinin Zamanı gelmişti belki de. | Open Subtitles | أجل، ربما كانت مسألة وقت إلى أن تكتشف هذا |
| Her iki kardeş için de yıllardır kaynayan öfkenin kızışma Zamanı gelmişti. | TED | بالنسبة للأخوين، كان الوقت قد حان لتصعيد الغضب الذي تشكّل لسنين. |
| Eve geri dönme Zamanı gelmişti efendim. | Open Subtitles | لقد آذن موعد عودتي للديارِ، يا سيدتي. |
| Artık seninle yüzleşmenin ve ne senin ne de hediyelerinin o evde istendiğini söylemenin Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | عرفت أنه حان وقت مواجهتك وإعلامك أنك غير مُرحّب بك في منزلي، ولا هداياك أيضاً. |
| Sana fazladan iş çıkarmasına sinir oluyorum ama bu adaletsiz harbin nihayet ticari bir fayda sağlamasının da Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | أكره أن هذا يزيد من عملك، لكن أظن أن الوقت قد حان بأن هذه الحرب الظالمة قد أثّرت على التجارة. |
| Biz de ülkenin geri kalanı gibi olmadan bu şehirdeki pislikleri temizlemenin Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | حسنا.اٍنها مسألة وقت لقد فحصوا المخلفات بالمدينة قبل أن نصبح مثل باقي المدينة |
| Ödeşme Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | وكان الوقت قد حان ليتلقوا عقابهم |
| Fransızların bu konuda Amerikalılardan bir şeyler öğrenmesinin Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | إنّها مسألة وقت ريثما يتعلّم الفرنسيّون من الأمريكيّون بخصوص هذا |
| Matematik meşalesinin yeni dünyaya bırakılmasının Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | كان قد حان الوقت لتُسلّم دفّة الرياضيات إلى عالم جديد. |