ويكيبيديا

    "zaman alır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأخذ وقتاً
        
    • تستغرق وقتاً
        
    • يتطلب وقتاً
        
    • يأخذ وقتاً
        
    • تستغرق وقتا
        
    • سيستغرق وقتاً
        
    • يستغرق وقتاً
        
    • سيأخذ وقتاً
        
    • تستغرق وقتًا
        
    • يأخذ وقتا
        
    • يستغرق وقتا طويلا
        
    • سيستغرق وقتا
        
    • سيأخذ وقت
        
    • تأخذ وقتا
        
    • تأخذ وقت
        
    Tabii, Eric, ama bu tür şeyler zaman alır. Open Subtitles أوه, نعم, بالطبع يا إريك, لكن أشياء كهذه تأخذ وقتاً, تعرف ذلك.
    Söyledim sana. Kalite teslim ediyorum. Bu işler zaman alır. Open Subtitles . قلتُ لك ، أنا اُهتم بالجودة هذه الأشياء تستغرق وقتاً
    Fakat bir kalbin ölmesi uzun zaman alır. Open Subtitles لكن الأمر يتطلب وقتاً طويلاً حتى يموت القلب.
    Aşk, aynen diğer güzel ve doğru şeyler gibidir. Büyümesi, gelişmesi zaman alır. Open Subtitles الحب ، يجعل كل شيء جيد و صادق و يأخذ وقتاً حتي يتفتح و يزهر
    Kültür yapmak zaman alır ve karaciğerinin fazla vakti yok. Open Subtitles نتائج الزرع تستغرق وقتا و كبده لم يتبقى فيه الكثير
    Bu çok uzun zaman alır. Bununla direk içlerinden geçebilirim. Open Subtitles سيستغرق وقتاً طويلاً، بواسطة هذا أستطيع الوصول إليهم بسرعة
    Bu biraz zaman alır ama bir arkadaşı kurtarmaya çalışıyorsanız buna değer. Open Subtitles يستغرق وقتاً طويلاً لكن عندما تكون تحاول انقاذ صديق عندها الوقت ينتظر
    - Böyle bir yöntemle talepte bulunmak uzun zaman alır, Brendan. Open Subtitles عملية ضبط وإحضار المجرمين تأخذ وقتاً طويلا يا بريندن
    Bak, burada misafirsin. Bu işler zaman alır. Open Subtitles انظر ، انت ضيف هنا هذة الاشياء تأخذ وقتاً
    - Bir oyun zaman alır. Aktörleri bulmak, provalar. Open Subtitles المسرحية تستغرق وقتاً إعثر علي الممثلين والبروفات
    Onu bilirsin. Hazırlanması zaman alır. Open Subtitles مازالت بالمنزل إنّها تستغرق وقتاً طويلاً كعادتها
    Hayır, bu zaman alır. Bizden önce Ramus'a ulaşır. Open Subtitles لا ، هذا يتطلب وقتاً طويلاً سيكون هو قد إلى راموس بهذا الوقت
    Birinin eşi yaralandığında ya da öldürüldüğünde mantıklı davranması zaman alır. Open Subtitles عندما يُقتل أو يُجرح شخص عزيز التفكير العقلاني يأخذ وقتاً
    Sabırsız olman doğal ama bu işler zaman alır. Open Subtitles من الطبيعى عليك الاّ تكون صبورا ولكن, هذه الأمور تستغرق وقتا
    Av partisi düzenlemek zaman alır. Open Subtitles اسمع، سيستغرق وقتاً بأن تنظم للصيد حسنا؟
    Sizleri birer birer sorgulamak çok zaman alır. Open Subtitles إستجواب واحد تلو آخر يستغرق وقتاً طويلاً
    Aşkımızın meyvesi çocuğumuzun büyümesi çok daha fazla zaman alır. Open Subtitles إنه سيأخذ وقتاً طويلاً لتربية طفلنا الحبيب.
    Başka neler gerçekten uzun zaman alır? TED ما الأشياء الأخرى التي تستغرق وقتًا طويلًا؟
    Her zaman yeni insanlara alışması zaman alır. Open Subtitles دائماً ما يأخذ وقتا حينما يقابل أناساً جُدد.
    Bazen iyileşmek zaman alır. Open Subtitles في بعض الأحيان يستغرق وقتا طويلا للشفاء.
    Yürüyen ya da uçan ne varsa seferber ettim... ama oraya gelmeleri zaman alır. Open Subtitles لايزال حيا إننا نفتش عنه في كل مكان ولكن هذا سيستغرق وقتا
    Çocuğa dinleme cihazı takabilirim ama bu biraz zaman alır. Open Subtitles استطيع جعل الفتى يرتدي سلك تسجيل لكن ذلك سيأخذ وقت
    Yüzlerce adım gerektirir, ve çok ama çok uzun zaman alır. TED إنها تتطلب مئات الخطوات, و تأخذ وقتا طويلا جدا.
    Böylece uzun süre birlikte çalışan ekipler daha iyi hâle gelir, çünkü gerçek samimiyet ve açık sözlülük için gereken güvenin gelişmesi zaman alır. TED إذاً الفرق التي تعمل معاً لوقت أطول تتحسن، لأنها تأخذ وقت لتطوير الثقة التي تحتاجها للصراحة و الانفتاح الحقيقي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد