| Bu dava üzerinde haddinden fazla zaman ve para harcamış durumdasın. | Open Subtitles | ضيّعتِ أكثر ممّا يكفي من الوقت والمال على هذه القضيّة سلفاً |
| Bu gözlüğü alabilmek için çok fazla zaman ve para harcadım. | Open Subtitles | قضيت الكثير من الوقت والمال من أجل الحصول على هذه النظارات. |
| Belli ki birisi eğitimine epey zaman ve para harcamış. | Open Subtitles | شخص ما صرف الكثر من الوقت والمال من أجل تدريبها |
| Planlaması zaman ve para gerektiren karmaşık bir operasyondu. | Open Subtitles | هذه عَملية مُعقدة، والتيِ تتطلب الوقت و المال لتَنفيذهَا. |
| Çünkü kendilerine yardım etmeyi reddedenlere yardım etmek zaman ve para kaybıdır oğlum. | Open Subtitles | لأن مساعدة من يرفض مساعدة نفسه هدر للوقت والمال بني |
| zaman ve para konusunda cömert değil. Sanırım pasif-agresif. Denetim manyağı. | Open Subtitles | انه بخيل بالمال و الوقت ، اعتقد انه سلبى و عدوانى و لديه نزوه السيطره |
| Alzheimer ilimini diğer hastalıklara göre daha az anlıyoruz çünkü onu araştırmak için daha az zaman ve para yatırımı yapıyoruz. | TED | نعرف عن الزهايمرز أقل مما نعرف عن الأمراض الأخرى لأننا وضعنا القليل من الوقت والمال لمحاولة فهمه. |
| Apple, ürünlerinin olabildiğince güvenli olduğundan emin olmak için çok fazla zaman ve para harcadı. | TED | صرفت شركة أبل الكثير من الوقت والمال للتأكد من أن منتجاتها آمنة قدر الإمكان. |
| İkisinin de şimdi yürüyüp gitmesine izin verilse zaman ve para israf etmemiş olurduk. | Open Subtitles | ربما نتمكّن من إنقاذ الجميع والكثير من الوقت والمال |
| Geri döneceğinden emin olabilirsiniz. Bu size sadece zaman ve para kaybettirir. | Open Subtitles | بدون شك ستعودين من جديد سيكلفك ذلك الوقت والمال |
| Senin için bir sürü zaman ve para harcadık afetler etrafında dönecek ve bazen senin ne kadar yoğun olabileceğini unutuyorum. | Open Subtitles | لقد ضيعنا الكثير من الوقت والمال عليك أنت محوري جداً عندما تأتي الكوارث لقد نسيت كم انت محوري |
| Bizi zaman ve para harcamaktan kurdardın. | Open Subtitles | لكن بإمكانك توفير الكثير من الوقت والمال علينا |
| İkisinin de şimdi yürüyüp gitmesine izin verilse zaman ve para israf etmemiş olurduk. | Open Subtitles | ربما نتمكّن من إنقاذ الجميع والكثير من الوقت والمال |
| - Bir pisliği öldürerek topluma iyilik yapan birini cezalandırmak için daha çok zaman ve para harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنّك تحاول تضييع الوقت .. والمال في محاولة معاقبة أحدهم . اصنع للمجتمع معروفاً بقتل الحثالة منهم |
| Ufak bir detay yüzünden kaybedemeyecek kadar çok zaman ve para harcadık bu davaya. | Open Subtitles | لقد أسرفنا الكثير من الوقت والمال لحلّ هذه القضيّة، من أجل أسبابٍ إجرائيّة. |
| Birlik, ona nasıl hayatta kalacağını öğretmek için bir sürü zaman ve para harcadı. | Open Subtitles | قضى الجيش الكثير من الوقت والمال يعلمه لكي يتمكن من النجاة. |
| Buna çok zaman ve para yatırdılar. | Open Subtitles | وهم يستثمرون الكثير من الوقت والمال في ذلك. |
| Delme tesisatı, teçhizatlar ve boru hattını döşemek zaman ve para isteyen şeyler. | Open Subtitles | تجهيزات منصات الحفر و وصل الأنابيب لإنها تتطلب الوقت و المال |
| Ruslar ailenize çok fazla zaman ve para yatırımı yapmış. | Open Subtitles | الروس استثمروا قدراً كبيراً من الوقت و المال |
| Hırsızlık suçlamaları, cezalar, havaya giden bir sürü zaman ve para. | Open Subtitles | تهمةِ السطوِ و ضياع الوقت و المال منناِ |
| Ve bunun zaman ve para kaybı olduğu kanıtlanmıştı. Ama Marcus bir arkadaşımın arkadaşıydı, bu yüzden gittim. | Open Subtitles | كانت تبدو إنها مضيعة للوقت والمال لكن ماركوس كان صديقاً لزميلي لذلك ذهبت |
| Yanılmış olsaydım zaman ve para israfı olacaktı. | Open Subtitles | فهذا كان سيصبح تضييعاً للوقت والمال |
| zaman ve para konusunda cömert değil. Sanırım pasif-agresif. Denetim manyağı. | Open Subtitles | انه بخيل بالمال و الوقت ، اعتقد انه سلبى و عدوانى و لديه نزوه السيطره |