| Çünkü bukalemunun kurbanının mimiklerini ya da ruhunu taklit edebilmek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لأنّ عمل الحرباء هذهِ، يبدو أنّها تحتاج وقتاً مع ضحيتها من أجل محاكاة روحها |
| Zaten okulu yeterince astın. Annenin de iyileşmek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد فوتّي الكثير من المدرسة بالفعل، ووالدكِ تحتاج للوقت لتتعافى. |
| Onunla ilgili yanılıyorsun. Biraz zamana ihtiyacı var | Open Subtitles | إنك مخطيء بشأنها إنها فقط بحاجة لوقت للتفكّر |
| Bence gelişmeleri düşünmek için ikimizin de zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد أن كلانا بحاجة لبعض الوقت لاستيعاب كل هذا |
| Bence hepsini hazmedebilmesi için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يحتاج للوقت لإعتياد كل تلك الأمور |
| Orduyu toplamak için bi kaç gün gerekli iki tarafın da zamana ihtiyacı var | Open Subtitles | سيستغرق الأمر بضعة أيام أيام لتجمع القوات، وكل عمود يحتاج وقت لضبط ما خلاف ذلك. |
| zamana ihtiyacı var. Korkuyor. Bu Onun için kolay değil. | Open Subtitles | تحتاج الوقت إنها متوجسة الأمر ليس سهل عليها |
| Uh...bilirsiniz, biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسنا , أنت تعلمين , إنها تحتاج لبعض الوقت |
| zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | -أنت بحاجة للوقت لتعيد التكامل -هل ستمنحني تلك |
| - Ne? Çünkü plan yapmak için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعني أنه يحتاج إلى وقت للتخطيط |
| Seni tekrar görmesiyle başa çıkabilmesi için sadece biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج بعض الوقت ليتعامل مع رؤيتك ثانية، هذا كل ما بالأمر |
| - Nina. Belki öyle demek istemedi. Belki de bunu düşünmek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | ربما لم تعني ما قالته ربما تحتاج وقتاً لتفكر , أتفهمين ؟ |
| Onun sadece biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها تحتاج للوقت فحسب |
| Evet. Sindirmek için zamana ihtiyacı var galiba. | Open Subtitles | نعم.انه غالبا بحاجة لوقت كي يستوعب الامر |
| Kendisine sorarsın. Ugh! Biraz zamana ihtiyacı var gibi. | Open Subtitles | .يتوجب عليك أن تساله .أعتقد بأنه بحاجة لبعض الوقت |
| zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه بخير، ولكن فقط يحتاج للوقت |
| Kimse bugün konuşmayacak. Alışmak için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا مخلوق سيتحدث معه اليوم يحتاج وقت للتأقلم |
| Charlotte'un tam zamanında burada olması gerekiyor çünkü sadece yerleşmek için fazladan zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | اسمعي , (تشارلوت) حقاً تحتاج أن تكونَ هنا بالوقتِ المحدد لأنها تحتاج الوقت الزائد لكي تستقرَ هنا. |
| İşleri düzene koymak için biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا أنتي تعرفين هي تحتاج لبعض الوقت لتنظيم بعض الأشياء |
| Aklına yatması için biraz zamana ihtiyacı var.. | Open Subtitles | أعتقد انه بحاجة للوقت لاستيعاب الأمر |
| Bunu sindirmek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج إلى وقت للتعامل مع خسارتها. |
| Bize alışması için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج بعض الوقت كي يعتاد علينا |
| Evet, ama kendi başına gidecek. Sanırım kafasını temizlemek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | نعم ، لكنه يقود سيارته بمفرده أعتقد أنه يريد بعض الوقت لتصفية ذهنه |
| - Sağlığına kavuşması için biraz zamana ihtiyacı var. - Öyle mi? | Open Subtitles | يحتاج الى بعض الوقت للترفيه ليس إلا |
| Sanırım ortalığın durulması için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | اعتقد انه يحتاج فقط بعض الوقت للراحة |
| Bence bu duruma iyice alışması için biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد أنه فقط يحتاج لبعض الوقت ليعرف كيف يتصرف |