| Onu sakinleştirip kendisine zarar vermesini engelliyor. | Open Subtitles | فهو يساعد على تهدئته ،منعه من إيذاء نفسه. |
| Biz de artık müttefiklerimize, insanlığın sorunlarını çözüp kendilerine zarar vermesini önlemek için yardımcı oluyoruz. | Open Subtitles | في حل النزاعات بين البشر لمنع الجنس البشري من إيذاء نفسه |
| Islak hücrelerin amacı, kadını tecrit edip kendine zarar vermesini engellemektir. | Open Subtitles | حسناً ، الهدف الأساسي من الزنزانة الرطبة هو عزل النساء ومنعهنْ من إيذاء أنفسهنْ |
| Büyük şirketlerin küçük insanlara zarar vermesini engellemek için. | Open Subtitles | لمنع الشركات الكبرى من إيذاء الضعفاء |
| Bu çember Şeytan'ın seni kullanarak dışındakilere zarar vermesini engellemek için. | Open Subtitles | فائدة الدائرة هي منع الشيطان من إستخدامك في إذاء أي شخص خارجها |
| Masum insanlara zarar vermesini engelleyeceğiz. | Open Subtitles | نمنعهم من إيذاء الأشخاص الأبرياء. |
| Hayır ama başkalarına zarar vermesini önleyecek. | Open Subtitles | لا، ولكن سيبقيه من إيذاء أي شخص آخر |
| - Kendine ve başkalarına zarar vermesini önlemek için. | Open Subtitles | لمنعه من إيذاء نفسه ... و الآخرين |
| Kendisine veya bir başkasına zarar vermesini... | Open Subtitles | فقط إحاول منعه من من إيذاء نفسه... |
| Bir daha insanlara zarar vermesini engellemiş oldum. | Open Subtitles | أوقفته عن إيذاء أي أحد من قبل |
| Max'i parmaklıklar ardında tutmak başka insanlara zarar vermesini engelleyebilmenin tek yolu. | Open Subtitles | إبقاء (ماكس) وراء القضبان هو السبيل الوحيد الذي يمكننا منعه من إيذاء المزيد من الناس |
| Betsy'ye zarar vermesini. | Open Subtitles | عن إيذاء (بيتسي) |
| "Görevli personel kendine zarar vermesini engellemeye çalıştı." | Open Subtitles | "كان يحاول الموظفين إيقاف سلوكيات إذاء النفس" |