| Ve sonra, yıllarca daha uzun çalışmalar sonucunda, Köy halkı zekası seviyesine ulaşabiliriz. | TED | ثم بعد ذلك، وبعد أعوام كثيرة جدًا من العمل الجاد حقًا، فسوف نصل إلى ذكاء صناعي بمستوى القروي الساذج. |
| Düşünsenize: Makine zekası insanların, yapabileceği en son keşif. | TED | فكر في هذا الأمر: ذكاء الآلة هو أحد آخر الابتكارات التي تحتاج إليها الإنسانية. |
| Yaratıcı bir zeka değildi, bu şey zekası olan dev bir paralel programdı. | TED | لم تكن أي نوع من ذكاء الصانع بل الشيء نفسه كان حاسب متوازي عملاق لديه نوع من الذكاء |
| Phil savaşta ölünce... aynen ikizi gibi zekası kıt olan Larry... | Open Subtitles | اوغاد قساة عندما قتل فيل لاري الذي لم يكن كثير الذكاء |
| Lari'nin güzelliği yok bende, ya da cazibesi veya zekası | Open Subtitles | أنا لا أملك جمال لارى أو وسامتها أو ذكائها |
| Ticari zekası çok iyi. | Open Subtitles | عقلها تجاري جداً |
| zekası için sürekli övgüler yağdırılıyor olsa da kimse düşüncelerini ve teorilerini bırak kabul etmeyi bilim dünyasında bile en ufacık bir destek bulamıyordu. | Open Subtitles | فبالرغم من إثناء الجميع على ذكائه الخارق، لم يكن هنالك أي شخص يوافقه أو يشاركه الرأي في نظرياته من بين العلماء. |
| Birinin saç rengi ile zekası arasında nasıl bir ilişki olabilir? | Open Subtitles | ما شأن لون شعر الرأس بذكاء العقل؟ |
| Bir zekası olacak, ama tekrar ediyorum, bilinç değil. | TED | سيكون لديها ذكاء هناك، ذلك ، مجدداً، بدون وعي. |
| Babasının zekası, annesinin güzelliği ve şeytan tüyü var. | Open Subtitles | لديه ذكاء والده و جمال والدته و سحر الشيطان نفسه |
| Raptorların zekası ve becerileri hakkındaki... teorilerimiz gerçeğe yaklaşmıyordu bile. | Open Subtitles | كل نظرياتنا عن ذكاء الرابتور و ما كان بقدرتها أن تفعل لم تكن حتى قريبة من الحقيقة |
| zekası sınırları aşıyor. Sekiz yaşında babasını trenin altında ölürken görmüş. | Open Subtitles | شهادة ذكاء عالية شاهدت مقتل أباها بوضوح فى مترو الانفاق عندما كانت فى الثامنة من عمرها |
| Bohr'un parlak bir zekası vardı, zaman zaman detaylarla gereksiz zaman kaybediyordu. | Open Subtitles | كان بور يمتلك عقلاً ذو ذكاء متقد لدرجة أنه كان يشوش باستحواذ فكرة عليه عن بعض التفاصيل بشكل مرضي |
| İnteraktif bir insan zekası geliştiriyoruz. Dünyayı değiştirecek. | Open Subtitles | نحن نطور جهاز ذكاء صناعي سوف يغير العالم أجمع.. |
| insan zekası ile kapasite olarak 2020lerde kesişecek, ama bu denklemin donanım tarafı. | TED | سوف تتقاطع مع الذكاء البشري من حيث السعة في سنوات الـ2020 ، لكن هذا من ناحية بنية الأجهزة. |
| Şimdi, insan zekası gerektiren görevleri otomatikleştirmek için yapay zeka tasarlıyoruz. | TED | والآن نصمم الذكاء الإصطناعي لأتمتتة المهام التي تتطلب الذكاء البشري. |
| Yapay zeka geliştikçe, onun da zekası ilerleyecek. | TED | ولأن الذكاء الإصطناعي يتطور، كذلك يتطور الذكاء. |
| Ah, evet onunla zekası yüzünden evlenmedim. | Open Subtitles | اوه ، حسناً ، لم أتزوج بها بسبب ذكائها |
| O'nun zekası, yeteneği hatta seks yapışı. | Open Subtitles | عقلها, موهبتها... حتى جنسها |
| -Yapay zekası karşısına çıkabilecek her sorunu çözebilecek güçte. | Open Subtitles | ذكائه الصناعي يمكنه من حل اية مشكله |
| Yapay zekayı insan zekası destekliyor. - Aynen öyle. | Open Subtitles | ذكاء بشري مدعوم بذكاء اصطناعي. |
| zekası ve nezaketi, tüm bunları benim de istememe neden oldu. | Open Subtitles | وجعلني ذكاؤه ولطفه أرغب في أن أتحلّى بكل صفاته أيضاً |
| Üstelik karşı tarafın büyük hukuki zekası tarafından değil. | Open Subtitles | ولم يقتادوها بفطنة قانونية لو سمحتم لي بالإضافة |
| İşte Bluth zekası. | Open Subtitles | خفة الدم تجري في عروقكم |
| Onun zekası güneşli bir gün gibi. | Open Subtitles | حكمتها تشرق ساطعة كالـــ... يوم الحسود |