| Şeritlerine sahiplenmelisin, çünkü onlar siyah ve beyazlar. zig zag şeklindeler. | Open Subtitles | يجب أن تتقبل تقليمات لباسك لأنها سوداء وبيضاء، وهي متعرجة. |
| Ondan kaçmak için zig zag çizmem gerekti. | Open Subtitles | اضطررت أن أسلك طريقاً متعرجة لأهرب منه |
| İtalya ve Avucturya-Macaristan sınırı Avrupa'nın en yüksek tepelerinde 375 millik bir zig zag çiziyordu. | Open Subtitles | كانت حدود (إيطاليا) مع (النمسا-المجر) متعرجة وتمتد لـ375 ميل على أعلى قمم مرتفعات أوروبا |
| Ve bu ışıklar gözümde zig zag çiziyorlar. | Open Subtitles | وهذه الأضواء متعرجة في عيني. |
| - zig zag değiller. | Open Subtitles | -إنّها ليست متعرجة . |