| Zirvenin detayları üzerinde anlaşıldıktan sonra Güney Kore ile ortak bir açıklama yapılacak. | Open Subtitles | بعد تأكيد تفاصيل هذه القمة سيكون هنالك إعلان مشترك مع المواطنين الكوريين الجنوبيين |
| Zirvenin yakınlarında,ısı eksi 40 dereceyi bulabilir. | TED | وبجانب القمة تكون درجات الحرارة تقارب ال 40 تحت الصفر |
| Bu size Zirvenin etrafında koşulların ne denli çetin olduğuna dair bir fikir verir. | TED | وهذا يجب أن يعطيكم فكرة عن كيفية صعوبة الأُمور بالقرب من القمة |
| Zirvenin sırtında bulut gibi görünen şey aslında zirveden uçuşan kar. | TED | والذي تبدو كغيمة خلف حافة القمة هو حقيقةً ثلج يتم نفثه من على القمة بواسطة الرياح |
| Zirvenin büyük bölümü çıplak kayalık bu yüzden yağmur suyu hemen akıp gidiyor. | Open Subtitles | مُعظم القمّة عبارة عن صخر أجرد، لذا تنحسِرُ الأمطارُ عنها بسرعة. |
| Herşeyimiz bunlar. Zirvenin kenarında herşeye açıksınız. | TED | فهذا كل ماتأخذه معك .. فأنت قصير الحيلة جداً هنالك على القمة |
| Tamam. Buda Zirvenin kenarından çekilen bir görüntü. | TED | حسناً .. هذه الصورة أخذت على حافة القمة ذاتها |
| Tamam. O dağcılar Zirvenin yakınlarındaki zirve tepesindeydiler, burda görebilirsiniz ve bende aşağıda 3. kamptaydım. | TED | حسناً . هنا المتسلقون بالقرب من القمة على طول حافة القيمة التي ترونها هنا وقد كنت أنا هنا في المخيم الثالث |
| Bu resin Zirvenin zirvenin çekilmişti. | TED | وهذه الصورة .. أُخذت في الطريق على حافة القمة |
| Ve böylece Everest Dağı'na çıkmaya karar verdim bu dünyadaki en yüksek dağa, ve dağa giderek Zirvenin altında sembolik bir yüzüş yapmaya karar verdim Everest dağında. | TED | لذا فقد قررت الذهاب لجبل آيفرست، أعلى جبل على كوكب الأرض، وأن أقوم بسباحة رمزية في القمة قمة جبل آيفرست. |
| Zirvenin üzerinden uçunca üç ayrı kaldera göze çarpıyor. | Open Subtitles | إذا حلقت فوق القمة سترى ثلاثة فوهات منفصلة |
| Poker oyunu, sohbet sırasında Zirvenin yapılması için ayarlandı. | Open Subtitles | ذريعة دورة البوكر تلك كانت تغطية لتفادي الحديث حول القمة |
| Başkan, nükleer saldırı tehdidine rağmen, Zirvenin gerçekleşmesinde ısrarcıydı. | Open Subtitles | الرئيس يصر على الاستمرار بإجتماع القمة على الرغم من التهديد النووي |
| Bu Zirvenin yapılmasına karşı olmamın sebebi birleşmede, bize uygun olmayan koşulların var olmasıydı. | Open Subtitles | سبب معارضتي لهذه القمة لأنه لم تكن هنالك ظروف ملائمة لإعادة التوحيد |
| Ancak sizi temin ederim ki Zirvenin güvenliği su götürmez. | Open Subtitles | سنتخذُ الاجراءات حال رؤية ايٍ منهم, لكني اضمنُ لكي أَن مؤتمر القمة مُحكم الحماية |
| Düşen gemi, Zirvenin ilerisinde üç kilometre doğuda. | Open Subtitles | السفينة المُحطمة على بعد ثلاث كيلو مترات جنوباً بعد تلك القمة بقليل |
| Bu Zirvenin yapılması için dünyanın her yerinden çok büyük istek var. | Open Subtitles | لكن احتجاجاً على هذه القمة قد أتت من جميع الاتجاهات اعني أن الجميع |
| Zirvenin hemen altında, 1,5-2 kilometre rakımda yaşadıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنهم يعيشون على إرتفاع من 4500 إلى 5000 قدم أسفل القمة مباشرة |
| Hâlâ Zirvenin kötü bir fikir olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | -ماتزال تظن أن القمّة فكرة سيئة |
| Bu Zirvenin amacı değişmiştir. | Open Subtitles | تغيّر سبب إقامة هذه القمّة |
| - Önder, Zirvenin şartlarını değiştiriyor. | Open Subtitles | -إن القائدة تغيّر شروط القمّة |