| Beni seninle gelmeye zorlayamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك إجباري على الذهاب إلى أي مكان برفقتك |
| Beni bir şey yapmam için zorlayamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع إجباري ليعمل أيّ شئ. |
| Mecbur değilim! Beni zorlayamazsın! | Open Subtitles | ليس علىَّ القيام بذلك و لا يمكنك أن تجبرني |
| Reisin emirlerini dilediğin şekilde yorumlayabilirsin. Lakin beni aynı fikirde olmam için zorlayamazsın. | Open Subtitles | لكِ تفسير أوامر الزعيم كما تشائين، لكن لا يمكنكِ إرغامي على مجاراتكِ. |
| İnsanları istemedikleri şeyleri yapmaya zorlayamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك إجبار الناس على عمل أشياء لا يريدون عملها. |
| Onu, asla sevmeyeceğim ve beni buna zorlayamazsın. | Open Subtitles | لن أحبها أبداً ولا يمكنك أن ترغمني |
| Umrumda değil, Ve beni zorlayamazsın. -Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لا أهتم لذلك وأنت لا تستطيع إجباري |
| Beni, bu görevi almaya, zorlayamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع إجباري على قبول هذه المهمة |
| - Biraz daha dene. - Siktir, hayır, ve de beni zorlayamazsın. | Open Subtitles | إشربي المزيد - اللعنه ,لا, ويمكنك إجباري - |
| Sana söylemek istemiyorum ve beni zorlayamazsın. | Open Subtitles | لا أريد إخبارك ولا يمكنك إجباري. |
| "Hayır, beni götüremezsin, beni zorlayamazsın." dedi. | Open Subtitles | "وقالت : "لا تستطيعي أخذي, لا تستطيعي إجباري |
| Beni kanunları tekrar yazmaya zorlayamazsın.. | Open Subtitles | انت لا تقدر ان تجبرني على ان اعيد كتابة القوانين |
| Seçtiğim dışında başka bir erkekle veya her gece başka biriyle yatmaya zorlayamazsın beni. | Open Subtitles | لن تجبرني أن أكون مع أي شاب غير الشاب الذي أريد أن أكون معه |
| Beni burdan gitmeye zorlayamazsın. Gitmeyeceğim! | Open Subtitles | لن تستطيع إرغامي علي الرحيل ، لن أرحل |
| Beni, onunla konuşmaya zorlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ إرغامي ان أتحدّث إليه. |
| Maalesef bir hayaleti gitmeye zorlayamazsın. | Open Subtitles | للاسف ، لا يمكنكِ إجبار الشبح على المغادرة |
| İnsanı araba sürmeye zorlayamazsın ki. Zorladım. | Open Subtitles | لا أفهمك, لا يستطيع إجبار شخص ما على محرك القياده |
| Uyumak istemiyorum ve beni zorlayamazsın. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج للنوم و لن ترغمني |
| Debbie, insanları isteklerini karşılamayan bir yerde yaşamaya zorlayamazsın. | Open Subtitles | ديبي, لا يمكنك اجبار احدهم حتى يعيشوا في مكان ما ضد رغبتهم |
| Tamam, büyük güzel bir hareket, istediğini biliyorum, ama bunu zorlayamazsın. | Open Subtitles | حسنا، أنا أعرف أنك تريد بعض كبير، الخطوة بارد، ولكن يمكنك وأبوس]؛ ر إجبارها. |
| Evlenemem onunla, zorlayamazsın beni. | Open Subtitles | لا يمكننى الزواج منه لا يمكنك إجبارى إنه خائن. |
| Yürümeyen bir şeyi zorlayamazsın. Bazen bazı şeylerin olmaması gerekir. | Open Subtitles | لا يمكنك فرض شيء على أحد أحياناً لا يكون هذا مقدراً وحسب. |
| -Beni evliliğe zorlayamazsın. | Open Subtitles | أنتي لا تستطيعين أجباري على الزواج |
| Büyümeyeceğim! Beni zorlayamazsın! Tinker Bell gibi seni de kovarım! | Open Subtitles | حسنا، سوف لن أكبر أنت لا تستطيع ارغامي |