| Sormadan yapacağız ve sonra ödemek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | سنفعل ذلك دون أن نعرض عليهم الأمر وبعد ذلك سيضطرون لدفع النقود |
| Gittikçe ısınıyor, süngerle beni silmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لو ارتفعت الحرارة أكثر من ذلك سيضطرون لمسحي بأسفنج |
| Eğer bunu kanıtlarsak Steve'in gerçekten nasıl öldüğünü kabul etmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | إذا فضحنا ذلك، سيتوجب عليهم أن يعترفوا كيف مات ستيف حقا |
| O guzel yuzu sanirim bundan sonra, radyo'ya cikarmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | سيتوجب عليهم أن يضعوا وجهه الجميل على المذياع |
| Dostum, eğer Bud bununla birlikte çalışırsa bu kadını sakinleştirici silahla vurmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | ياصح , لو استمر باد على هذا فسيضطرون لإستعمال المخدر معها |
| Ancak, insanlar kalan hayatları boyunca, bağışıklık sistemlerini baskılayan ilaçlar almak zorunda kalacaklar. | TED | ولكن المرضى سيكون عليهم تعاطي العقاقير هذا سيقمع نظامهم المناعي لبقية حياتهم. |
| Borcu bitirmek için iş etkinliğini düşürerek fonları diğer hareketlerden yönlendirmek zorunda kalacaklar. | TED | وسيكون عليهم إعادة توجيه الميزانيات من أنشطة أخرى، على نحوٍ من شأنه تخفيض نشاط الأعمال. |
| Otobandakiler bu yol üzerinden geçmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | أي واحد على الطريق السريع سيتوجب عليه أن يقود من أمامه |
| Beni köprüden alıp başka bir yere götürmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | .. وستستغرق ساعة على الأقل سيجب عليهم أن يسحبوننى .. .. من على الجسر |
| Bir mucize eseri mahallede bütçemize göre bir ev bulabilirsek seni okula almak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لو بمعجزة ما، أمكننا العثور على منزل في الحي يمكننا تحمل نفقته. ربما يضطروا أن يقبلوك. |
| Bu iş için gelecek herifler seni orada görünce uslu durmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | ... الأقداح التي ستضهر خضم هذا الشئ . عندما يرونك واقفاً, سيضطرون للطاعة |
| - Gitmemeyi sürdürürsen seni kovmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لا - لو واصلت ترك العمل, سيضطرون لفصلك - |
| Rengi özel olarak yapmak zorunda kalacaklar çünkü artık ahududu şerbeti rengi üretmiyorlar. | Open Subtitles | سيضطرون لإعادة مزج الألوان "لأنهم لم يعودوا يصنعون "شربات التوت |
| Bayan Winters'ın makalesinin bizi öyle bir övmesini sağlayacağım ki bize madalya takmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | سأجعل مقال آنسة (وينترز) عنا يبرق سيضطرون لوضع الميداليات على الكثير منا |
| Hürmetlerini sunmak için cenazeme geldiklerinde sıraya girip beklemek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | وعندما يأتون ليقدموا الإحترام سيتوجب عليهم الإنتظار في الصّف. |
| İşi ciddiye almıyorlarmış gibi görünebilir, ama gerçekten ciddi bir şekilde yaptılar, çünkü hayatlarının sonuna kadar radyoaktivite ile yaşamak zorunda kalacaklar. | TED | يبدو أنهم لم يأخذوا العمل على محمل الجد ولكنهم بالفعل قاموا بذلك لأنه سيتوجب عليهم العيش مع النشاط الإشعاعي طوال حياتهم. |
| Beni öldürmek zorunda kalacaklar çünkü hayatta içeri girmem. | Open Subtitles | سيتوجب عليهم قتلي لأنني لن اعود للسجن |
| Onları seni iyileştirdiğime ikna edersem seni serbest bırakmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لو إستطعت إقناعهم بأنّي قمت بمعالجتك فسيضطرون لإطلاق سراحك |
| Hala hayattaysalar beklemek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | إذا كانوا أحياء فسيضطرون للإنتظار |
| Avı iptal ettiler Tanrı bilir o salaklar öğlen yemeğini yoktan var etmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | الآن و قد لغوا حفلة الصيد من يسطو فى غرفة الطعام سيكون عليهم لتناول الغداء أن يجذبوه من القبعة |
| Ve size ulaşmak istiyorlarsa, önce beni geçmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | وإذا أرادوا الوصول إليكم، سيكون عليهم عبوري أولاً. |
| Yukarıdakiler de bunu kabul etmek zorunda kalacaklar. Sizler hayalet değilsiniz. Sizler varsınız. | Open Subtitles | وسيكون عليهم التعامل مع الأمر لستم خفيّن ، بل لكم وجود. |
| Eğer aranızda ona katılmak isteyenler varsa, Puerta de Fuego'yu terketmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | اذا اراد احدكم ان ينضم له ."سيتوجب عليه ان يرحل من " بويرتا دي فويغو |
| "Korktukları için nefretlerine tutunan insanların nefretleri bir kere gitti mi..." "...kendi acılarının üstesinden gelmek zorunda kalacaklar." | Open Subtitles | الرجال يتشبثوا بمشاعر الكره لأنهم يخافوا أنها إذا ما ذهبت سيجب عليهم التعامل مع ألمهم الذاتي |
| Bir mucize eseri mahallede bütçemize göre bir ev bulabilirsek seni okula almak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لو بمعجزة ما، أمكننا العثور على منزل في الحي يمكننا تحمل نفقته. ربما يضطروا أن يقبلوك. |