ويكيبيديا

    "zorunda kalmayacağım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لن أضطر
        
    • لن أضطرّ
        
    • ليس عليّ
        
    • يعني أنني لن
        
    • ولن أضطر
        
    • أضطر أن
        
    • أضطر إلى
        
    Rica ederim... Ben de kendi çamaşırlarımı yıkamak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles و أنا لن أضطر أن أغسل ثيابي بعد الآن و كل شيء سوف يصبح صائباً بالعالم
    - Tamam. Arka pencereden sıvışmak zorunda kalmayacağım yani. Küçükken olmuştu ya hani. Open Subtitles إذن لن أضطر للهروب من النافذة الخلفية، كما فعلت وأنا صغير ؟
    Senin kuvvetin ile artık asla bir asır boyunca uyumak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles بقوّتك، لن أضطر للسبات قرنًا من الزمان مجددًا.
    Şimdi fark eden, dörde bölmek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles الفرق هو الآن، أنّني لن أضطرّ لقسمة النقود على 4 أشخاص
    Kitap kulübünü ağırlamak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles ليس عليّ الآن ان استضيف نادي الكتاب
    Bu da ruhsuz yüzüne bakmak zorunda kalmayacağım anlamına geliyor. Open Subtitles وهذا يعني أنني لن أنظر إلى وجهكِ الأخرق ثانية
    Şimdi üç haftayı beraber film çekerek harcayabiliriz ve ben de senin eski nişanlın tarafından sikilmeni izlemek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles -لمَ؟ سنقضي ثلاث أسابيع معاً في التصوير ولن أضطر لمشاهدتك تُنكحين من صديقك السابق
    Ve 20 saniyede bir birilerine... bağırmak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles وأنـا سأحبُّ أن لا أضطر أن أصرخ على أحد كل 20 ثانية
    İşe yararsa demek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles حسناً إذا نفع هذا الأمر فلن أضطر إلى ذلك
    Geri döndüğümde ise o kadar fazla param olacak ki seni bir daha asla terk etmek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles و عندما أعود,سيكون لدي الكثير من المال, لن أضطر لأن أتركك ابداً مرة أخرى
    Bunu yaparken mutlu olurum, çünkü bunun anlamı bir daha senin igrenç yüzüne bakmak zorunda kalmayacağım demektir. Open Subtitles بل سأكون سعيدة ...لأن هذا يعني أنني لن أضطر ثانية للنظر إلى وجهك الكريه ثانية
    İlk olarak ne yapabileceğimi görecekler, Tamamen yeni bir hayatım olacak, ve ben asla başka bir efendiye cevap vermek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles ... حالما يشاهدون ما أستطيع فعله , سوف أمتلك حياة جديدة و لن أضطر إلى الرد على سيد آخر ثانيـة مطلقـاً
    Bundan sonra yanımda dev gibi bir herifle dolaşmak zorunda kalmayacağım değil mi? Open Subtitles لن أضطر للتجول وبهيمة ضخمة بجواري؟
    Ondan sonra, bunların hiçbiriyle uğraşmak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles و بعد ذلك لن أضطر للتعامل مع أيّ من هذا
    Eğer Braverman'i ilk siz bulursanız, 200 bin ödemek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles إذا وصلتم إلى (بريفرمان) أولاً لن أضطر لدفع مئتان ألف دولار
    Kendimi ona açıklamak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles إنّي لن أضطرّ لتبرير موقفي إليها.
    Şimdi ona para vermek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles -الآن لن أضطرّ للدفع له .
    En azından şimdi Megan'ın ödül töreni ile uğraşmak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles على الأقل الآن أنا ليس عليّ التعامل مع حفل تسليم جائزة "ميغان".
    Caroline film anlaşmasını imzalamak üzere bu da demek oluyor ki eve kargoyla dönmek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles (كارولاين) ستوقع عقد الفيلم الآن والذي يعني أنه ليس عليّ العودة لأنام في الطابق الأرضي
    Böylece seni bir daha görmek zorunda kalmayacağım değil mi? Open Subtitles ولن أضطر لرؤيتك ثانيةَ ؟
    Onu hayalimdeki babaya ya da sadece bebek bakıcılığı yapmak zorunda kalmayacağım bir adama döndürebileceğim bir anahtarı yok. Open Subtitles ليس لدي مفتاح رئيسي أضغط عليه لأحوله إلى الرجل الذي أتمنى أنه رباني، أو إلى من لا أضطر أن أجالسه على الدوام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد