| Şimdi, buraya tüm "Edition" çalışanlarının zorunlu bir uyuşturucu testine tabi tutulacağını haber vermeye geldim. | Open Subtitles | جئت سوى لأحيطك علماً أن كل الموظفين سيخضعون لفحص إلزامي ضد المخدرات هذا العصر |
| Niye içeri zorla girmeye çalışayım ki zorunlu bir şey mi? | Open Subtitles | لِم علي اقتحام مكان الحضور إليه إلزامي ؟ |
| Bak, bir saate katılması zorunlu bir toplantı var. | Open Subtitles | لرجال المباحث الصاعد. هناك اجتماع إلزامي في ساعة واحدة. |
| Bu zorunlu bir evlilik. | Open Subtitles | إنه زواج محتوم بالفشل. |
| Bu zorunlu bir evlilik. | Open Subtitles | إنه زواج محتوم بالفشل. |
| Geç kaldın, bu zorunlu bir şey! | Open Subtitles | أنت متأخر وهذا إلزامي |