| Anne babalarını seven erkek ve kız evlatlar. | Open Subtitles | كم عدد الذين كانوا يملكون عائلات؟ أبناء وبنات كانوا يحبون آباءهم وأمهاتهم |
| Oğulların babalarını yenmesi için bir sürü yöntem var. | Open Subtitles | هناك عدة طرق ليهزم الأبناء آباءهم |
| Alman babaları olduğu için, binlerce Norveçlinin hayatı mahvoldu ve kimse bu konuda konuşmuyor. | Open Subtitles | حياة الآلاف من النرويجيين تدمرت لأن آباءهم كانوا ألمانيين. لا أحد يتحدث عن الأمر |
| İçlerinde çocuklarının bunu onaylamayacağı ve biyolojik olmayan ebeveynlerini reddedeceği korkusu vardı. | TED | الخوف كان يكمن في أن أطفالهم قد لا يوافقون أو يرفضون آباءهم غير البيولوجيين |
| babalarının benimle neler yaptığını söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرهم ما كان يفعله آباءهم معي |
| Çocuklara, ailelerinden elektrikle çalışan otomobil istemelerini söylediğinde kovuldu, değil mi? | Open Subtitles | بعدما طلب من الأطفال أن يسألوا آباءهم عن السيارات الهجينه هذا عندما طردته, أليس كذلكظ |
| Bu dünyada kendi çıkarı için aileler çocuklarını, çocuklar ailelerini öldürür. | Open Subtitles | لكي يحصد الناس المجد بهذا العالم، فإن الآباء سيقتلون اباءهم وسيقتل الابناء آباءهم |
| Kurtarıcılar babalarını, oğullarını ve erkek kardeşlerini öldürmüş. | Open Subtitles | المنقذون قلتوا آباءهم وأبناءهن وإخوتهن. |
| "Doğru duydunuz. Çocuklar anne babalarını seçer." | Open Subtitles | الأطفال يختارون آباءهم |
| Çünkü anne babaları dışarıda onları eve götürmek için beklerdi ve bense yetimhaneye tek başıma dönerdim. | Open Subtitles | لأن آباءهم إنتظروهم في الخارج لأخذهم إلى البيت ومشيت إلى دار الأيتام بنفسي |
| Çocuklar babaları değildir şansımıza. | Open Subtitles | الأطفال ليسوا آباءهم وهذا من حسن حظنا |
| "Onun yerine babaları gibi büyüseler ya! | Open Subtitles | لماذا لا يعقلوا " حسنا ... مثل آباءهم ؟ " |
| Birçok yetim de biyolojik ebeveynlerini, bilmek istiyor. | Open Subtitles | أيتام كثيرون يريدون معرفة آباءهم الحقيقيين |
| Çocuklar ebeveynlerini kaybetti çünkü gereği yokken onları derbederlere karşı savaşa gönderdim. | Open Subtitles | أطفال فقدوا آباءهم لأنّي أرسلتهم في حرب ضد الموتى حين لم أحتَج إلى ذلك. |
| Çocuklar ebeveynlerini kaybetti çünkü gereği yokken onları derbederlere karşı savaşa gönderdim. | Open Subtitles | أطفال فقدوا آباءهم لأنّي أرسلتهم في حرب ضد الموتى حين لم أحتَج إلى ذلك. |
| Aynı babalarımızın bizleri taşıdığı ve onların babalarının da onları taşıdığı gibi. | Open Subtitles | بذات الطريقة التي حملنا بها آباءنا و قبل ذلك آباءهم |
| Bütün cüceler babalarının gözünde piçtir. | Open Subtitles | كل الأقزام لقطاء في أعيون آباءهم |
| O çocukları, ailelerinden faydalanmak için kaçırdıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأنهم أختطفوا الأطفال لإجبار آباءهم على تنفيذ طلباتهم |
| O çocukları, ailelerinden faydalanmak için kaçırdıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأنهم أختطفوا الأطفال لإجبار آباءهم على تنفيذ طلباتهم |
| Çocuklar ölen ailelerini ve kardeşlerini gördü. | Open Subtitles | الاطفال الذين شاهدوا آباءهم و اخوتهم يموتون |
| Kim olduğumu bilmiyorsanız çocuklar, anne babanıza sorun. Ve onlar bilmiyorsa... onların kendi anne babasına sordurun. | Open Subtitles | إن كنتم لا تعرفونني فسألوا أباءكم وإن لم يعرفوا فليسألوا آباءهم |
| Fakat senin çocuklarına beni atalarının Tanrı'sının yolladığını söylediğimde, | Open Subtitles | لكن عندما أخبر شعبك أن رب آباءهم قد أرسلنى |