| Patlayıcıları bulup alırım. Dinamit, detonatör ve plastik. | Open Subtitles | أحدد أماكن المتفجرات و آخذها ديناميت و صواعق و أي متفجرات أخرى |
| Evet, elbette. Arabamı kendim satın aldım. Ailemden almadım. | Open Subtitles | نعم، بالطبع، أنا في الواقع، دفعتُ لقاء سيارتي، ولم آخذها من والديَّ |
| Yanıma almam gereken ilacım nerede? | Open Subtitles | اين الأغراض التي آخذها عندما أشعر بالسوء ؟ |
| Şuradaki Wendy'den ciddi elektrik alıyorum ve onu özel bir yere götürmek istiyorum. | Open Subtitles | انني اتلقى بعض الاشارات الخطيره من ويندي هناك واريد ان آخذها الى مكان مميز |
| Tabancayı elinden almak istedim ama ateş aldı ve omzundan yaralandı. | Open Subtitles | أردت أن آخذها منها لكن الرصاصة خرجت وجرحت كتفها |
| Küçük bir buz kutusuna koymuş, almamı sağlamaya çalışıyor. "Hadi, al" diyor. | Open Subtitles | حشرها في حافظة مبرد محاولاً جعلي آخذها " خذها هاك خذها " |
| Sizi dinlenebileceği başka bir yere götürmemi ister misiniz? Gelin, size göstereyim. Hayır, hayır. | Open Subtitles | أتعرف الطريق إلى الخارج, أم تريد مني أن آخذها إلى مكان ترتاح فيه ؟ |
| Tamam, bak, büyük bir mesele değil. Baloya götürmek istediğim bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | حسناً , الأمر ليس كبيراً لديَّ صديقة والتي أريد حقاً أن آخذها |
| - Onu erkek kardeşine geri götürüyorum. | Open Subtitles | أنا آخذها كي أدفنها مع أخيها. لقد وعدتها بذلك |
| Onu içeriye götürmeliyim. Sen de gitmelisin. | Open Subtitles | لابد أن آخذها إلى الداخل، عليكَ ان ترحل |
| Ama o inanıyorsa, ben ciddiye alırım. | Open Subtitles | لكن لو أنه مؤمن بهذه النظرية فيجب أن آخذها على محمل الجد |
| Cep telefonlarınız cebinizde kalsın! Eğer elinizde görürsem, alırım. | Open Subtitles | جميع الهواتف الخلوية التي بجيوبكم اظهروها إنّ رأيتها سوف آخذها. |
| -Sana da bir tane vereceğini söyledi. -Ben almadım! Öyle mi? | Open Subtitles | قال لي بأنّه اعطاك واحدة أيضا لم آخذها .. |
| Lastikler hariç bir şeyini almam, ben almadım. | Open Subtitles | ما لم تكن للإطارات، فأنا لم آخذها |
| Bana bilmek istediğim şeyi söylemeden önce kaç yılını senden almam gerekiyor? | Open Subtitles | كم من السنوات يجب أن آخذها منك قبل أن تخبرني ما أريد معرفته؟ |
| Reçeteli ilacımı aldım, her gün alıyorum, tanıştığımız günden beri. | Open Subtitles | أنا أخذت الأقراص التي بالوصفة الطبية... التي آخذها كل يوم, التي كنت آخذها منذ أن التقيت بي. |
| O "onlar" dan biri efendim ve ben onu rehine olarak almak istemedim ben korunmak için buraya kaçtığımda o buradaydı. | Open Subtitles | إنها واحدة منهم يا سيدي وأنا لم أقصد أن آخذها كرهينة لقد كانت هنا عندما ركضت لأحتمي |
| Onları ciddiye almamı mı bekliyorsunuz? | Open Subtitles | أتنتظراني أن آخذها على محمل الجد؟ |
| Kimliğini öğrenmek için onu laboratuvara götürmemi ve kan testi yaptırmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين أن آخذها الى المعمل وأجرى إختبارات على دمها لأعرف هويتها؟ |
| Bak, kurallara aykırı olduğunu biliyorum ama onu eve götürmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن هذا ضد القانون و لكن أريد أن آخذها معي |
| Bakire kız, kedisiyle evde yalnız, bense onu Dawson"a götürüyorum. | Open Subtitles | العذراء وحيده مع قطتها وأنا آخذها لترى داوسون. |
| Benzin sızdırıyor. Onu Charlie'nin garajına götürmeliyim. | Open Subtitles | هناك تسرب في الزيت، يجب (أن آخذها لورشة (تشارلي |
| - Öyleyse bizimle gelsen iyi olur. - Tamam, onu ben alayım. | Open Subtitles | إذا من الأفضل أن تآتي معنا - حسناً، سوف آخذها - |
| O yüzden, onu ya sen eve götür, ya da ben götüreyim. | Open Subtitles | لذا إما أن تأخذها إلى منزلك أو آخذها أنا |
| Ama ne zaman ondan almaya çalışsam bağırıp çağırıyor. | Open Subtitles | لكن في كل مرة أحاول أن آخذها منه كان يصرخ بأعلى صوته |
| Eğer atacaksan, biliyorsun, ben alabilirim. | Open Subtitles | لو كنت ستتخلّص منها فبإمكاني أن آخذها |
| Hastaneye götüreceğim! Hemen anahtarları ver! | Open Subtitles | سوف آخذها الى المستشفى احضروا المفاتيح الان |