| Oyunu görmeye gelmeseydim, Gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | حسنا، إذا لم أحضر لرؤية المسرحية، لم يكن لدى أي مكان آخر أذهب إليه. |
| Üzgünüm, Bob, Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | أنا آسف يا بوب لكن ليس لدى مكان آخر أذهب إليه |
| Umarım uğramamın sakıncası yoktur. Evden yeni çıktım ve Gidecek başka bir yerim yok. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع زيارتي، ليس لديّ مكان آخر أذهب إليه |
| Artık hiç değerleri yok. Gidecek başka bir yerim yok. | Open Subtitles | إنهم بلا قيمة، وليس لدي مكان آخر أذهب اليه |
| Başka Gidecek bir yer bulana dek birkaç gece burada kalacaktım. | Open Subtitles | كنت سأبقى هنا لبضع ليال حتى أجد مكاناً آخر أذهب إليه. |
| Artık hiç değerleri yok. Gidecek başka bir yerim yok. | Open Subtitles | إنهم بلا قيمة، وليس لدي مكان آخر أذهب اليه |
| Gidecek başka yerim yok. Ve kardeşim Amy, biz kilisedeyken kafasını uçurdu. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر أذهب اليه وأطلقت النار على رأس شقيقتي بينما كنا في الكنيسة |
| Lütfen bir fotoğraf daha çektirme. Gidecek başka yer kalmadı. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تجعليني ألتقطُ صورةً أخرى فليس هناك َ مكانٌ آخر أذهب إليه |
| Üzgünüm Gidecek başka bir yerim yoktu. | Open Subtitles | أنا آسف, أنا فقط لم أجد مكان آخر أذهب أليه |
| Plajda yaşıyordum sel bastı. Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | أعيش على الشاطئ، يبدو أنه إنتهى ليس لدي مكان آخر أذهب إليه |
| Şu an benden nefret ettiğini biliyorum ama Gidecek başka yer bulamadım. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني الآن، ولكنني لم أجد مكاناً آخر أذهب إليه. |
| Babam öldü. Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | والدي متوفٍ وليس لدي أي مكان آخر أذهب إليه |
| Gidecek başka yer düşünemedim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف مكانا آخر أذهب إليه |
| Sensei Lee Gidecek başka kimsem yok. | Open Subtitles | أيها المعلم "لي"، ليس لدي مكان آخر أذهب إليه |
| Yaptığı şey yüzünden Bonny'den nefret etsem de Gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | ورغم أنني قد كرهت "بوني" بسبب ما فعلته, إلا أنني لم أجد مكاناً آخر أذهب إليه. |
| Sorun şu ki Gidecek başka bir yerim yok. | Open Subtitles | نعم ، لكن ليس لدي مكان آخر أذهب له |
| Dar Deniz'i geçip de geldim. Gidecek başka bir yerim yok. | Open Subtitles | "لقد عبرت "البحر الضيق ليس لدىّ مكان آخر أذهب إليه |
| Dar Deniz'i geçip de geldim. Gidecek başka bir yerim yok. | Open Subtitles | "لقد عبرت "البحر الضيق ليس لدىّ مكان آخر أذهب إليه |
| Doğrusunu istersen Gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | بصراحة، لا أملك مكاناً آخر أذهب إليه |
| Ne yapacak bir işim ne de Gidecek bir yerim var. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر أفعله -أو مكان آخر أذهب له -آنسة (سوليفان ) |
| Başka gidecek yer gelmedi aklıma. | Open Subtitles | ـ أجل، أعلم لا أعرف مكان آخر أذهب إليه، إتفقنا ؟ |