| çok üzgünüm, tavşan suratlım. Yemeğini tek başına yemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | أنا آسف جدّاً يا عزيزتي، سيكون عليكِ أن تتناولي الغذاء لوحدكِ. |
| Üzgünüm, çok üzgünüm, çok üzgünüm, çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف ، آسف جدّاً أنا آسف جدّاً ، آسف جدّاً |
| Ama seçeneğim yoktu, üzgünüm. çok üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني لم أملك خياراً، أنا آسف، أنا آسف جدّاً. |
| Çok özür dilerim. Kapıya not bırakmalıydım. | Open Subtitles | أنا آسف جدّاً كان عليّ ترك ملاحظة على الباب |
| Hey, Çok özür dilerim, isteyerek olmadı... | Open Subtitles | آسف جدّاً بشأن هذا يا رجل، لم أقصد ضرب... سيدي. |
| çok üzgünüm, sevgilim ama ölümsüzlüğün bedelini gördüm ben. | Open Subtitles | آسف جدّاً يا غاليتي، لكنّي سبق ورأيت ثمن الخلود |
| Kısa kestiğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف جدّاً لقطع هذا الحديث القصير |
| Üzgünüm aşkım. Gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف يا حبي، أنا آسف جدّاً. |
| Prova yemeğini kaçırdığım için çok üzgünüm. Önemli değil. | Open Subtitles | آسف جدّاً لتغيّبي عن العشاء التجريبيّ |
| Rita, acil bir durum. Bakın, çok üzgünüm çocuklar. | Open Subtitles | (ريتا)، إنّها حالة طارئة، اسمعا، إنّي آسف جدّاً أيّها الرفيقان |
| Onun evinde bir yangın çıkmış. çok üzgünüm. | Open Subtitles | وقع حريق بمنزلها، آسف جدّاً |
| çok üzgünüm. | Open Subtitles | إنّي آسف جدّاً.. |
| Lütfen buyurun, kaybınız için çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسف جدّاً على فقيدك. |
| Sen iyi misin? çok üzgünüm. | Open Subtitles | هل أنتَ بخير ، أنا آسف جدّاً |
| çok üzgünüm, bunu yapmak istememiştim. | Open Subtitles | أنا آسف جدّاً لم أقصد فعل ذلك |
| Gerçekten çok üzgünüm, keşke bir yıllık çalışma olsaydı. | Open Subtitles | أنا آسف جدّاً ! لأنّها لم تكن سنة |
| Dün, tüm gece dışarıda olduğum için Çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف جدّاً كنتُ خارجاً اليل بأكمله |
| Beni kontrol etmesine müsaade ettiğim için Çok özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا آسف جدّاً على تركها تتحكّم بي |
| Baba, Çok özür dilerim. | Open Subtitles | أبي، أنا آسف جدّاً |