| Sana bunu söylediğim için üzgünüm ama bu başarılı değil. | TED | أنا آسف لإخبارك بهذا، ولكنني لا أعتقد أن منتجك ناجح. |
| Bunu söylediğim için üzgünüm ama ormanda bir ceset bulundu. | Open Subtitles | أنا آسف لإخبارك هذا لكن تم إيجاد جثة في الغابة |
| söylediğim için üzgünüm fakat bir problemimiz var. | Open Subtitles | آسف لإخبارك بهذا، لكنّك تعاني من مشكلة عويصة هنا |
| Sana bunu söylediğim için üzgünüm ama artık hizmetine gerek duymuyoruz. | Open Subtitles | آسف لإخبارك هذا، لكننا لا نحتاج خدماتك بعد الآن |
| Bunu söylediğim için üzgünüm, ama muhtemelen kardeşiniz... ve enişteniz olan iki ceset bulduk. | Open Subtitles | آسف لإخبارك ذلك, لكننا وجدنا جثتين تلك من المحتمل أن تكون أختك وشقيق زوجتك |
| Bunu söylediğim için üzgünüm Bay Pewterschmidt, fakat kanser son evrede. | Open Subtitles | انا آسف لإخبارك بذلك (يا سيد (بيوترشميت ولكن السرطان في مرحلته النهائية |
| Bayan bunu söylediğim için üzgünüm ama Bay Norris bugün erken saatlerde vefat etti. | Open Subtitles | سيدتي آسف لإخبارك بهذا لكن السيد (نوريس) توفي بوقت سابق من هذا اليوم |
| Size bunu söylediğim için üzgünüm ancak Brian'ın beyin tümörü var. | Open Subtitles | ضحكنا على هذا أيضاً لكن أنا آسف لإخبارك بأن لدى (برايان) ورم دماغي |