| Viyana'daki şefimiz bıraktığın bilgiyi almış. Raporunu okudum. Elçilikte zor anlar yaşadığın için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد قرأت استجوابك أنا آسف لقد مررتى بوقت عصيب |
| Jerry, hayatını mahvettiğim için üzgünüm ama nedenini biliyor musun? | Open Subtitles | جيري، أنا آسف, لقد خرّبت حياتك لكنّك تعرف ماذا؟ |
| Farkındayım Alexa! Sana vurduğum için üzgünüm ama sakinleşmen için balık tokatı gerekiyordu. | Open Subtitles | آسف لقد صفعتك كنتِ في حاجة لهذه اللطمة لتهدئي |
| Cenaze törenini demek istiyorum. Senin adına mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اقصد فى الجنازة, انا آسف لقد افسدته عليكِ |
| Size sorun çıkardığımız için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لقد تسبب لنا لك هذا الكثير من المتاعب. |
| - Cath, hiç sırası değil. - Pardon, dalmışım. | Open Subtitles | كاث، هذا حقا لا يساعد الآن آسف لقد امسك بي |
| Bu kadar uzun sürdüğü için kusura bakma. Al tatlım. | Open Subtitles | آسف لقد إستغرق هذا مني الكثير تفضلا يا صغيري |
| Bir araya gelmemiz bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لقد تطلب الأمر وقتاً طويلاً لنعود سوية |
| Eskiden sorun yarattığım için üzgünüm ama artık öyle biri değilim. | Open Subtitles | و انا آسف لقد كنت مسبباً للمشاكل بالماضى، لكننى لم أعد ذلك الشاب بعد الآن |
| Böyle dağılmanız gerektiği için üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسف لقد انهكتي نفسك في كثير من الاعمال |
| Bunun için üzgünüm Uzun süredir içerideyim. | Open Subtitles | أنا آسف. لقد مكثت في السجن لفترة طويلة. |
| Roberto. Geciktiğim için üzgünüm efendim. Çok trafik vardı. | Open Subtitles | آسف لقد تأخرت، عضو المجلس، قاعة المدينة، والمرور... |
| İşleri berbat ettiğim için üzgünüm, evlat. | Open Subtitles | أنا آسف لقد افسدت الامور ،ايها الفتى. |
| Giriş ücretini boşa çıkardığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لقد بددت اجرة الدخول التي دفعتها |
| Geç kaldığım için özür dilerim, Butch. Olabildiğince erken gelmeye çalıştım. | Open Subtitles | آسف لقد تأخرت, يا بوتش أنا تعبت لأحظر هنا أبكر |
| Üzgünüm, kamyonetimi çaldığın için özür dilediğin kısmı kaçırdım mı? | Open Subtitles | آسف .. لقد فاتنى الجزء الذى كنتى تعتذرين فيه عن سرقى شاحنتى |
| Adamım, bu kadar geciktiğim için özür dilerim ama telefonum röportaj talepleri yüzünden susmak bilmiyor. | Open Subtitles | مرحبًا يا رجل.. آسف.. لقد استغرقت الكثير من الوقت لأصل هنا ولكن هاتفي كان يرن بطلبات للمقابلة.. |
| Pardon, size söylemeyi unuttum; Filmin müziğini almıştım. | Open Subtitles | آسف لقد نسيت أنني أحضرت ألبوم مقطوعات الفيلم |
| Pardon. Tamamıyla unuttum. Kötü bir konuşmacıdır o. | Open Subtitles | آسف, لقد نسيت تماماً إنه لايجيد الحديث أمام جمع |
| Pardon, onun bu güzel sözlerinden önce kaset bitti. | Open Subtitles | آسف لقد نفد لدي شريط التصوير قبل خطابها الجميل هذا |
| Bu kadar uzun sürdüğü için kusura bakma. Al tatlım. | Open Subtitles | آسف لقد إستغرق هذا مني الكثير تفضلا يا صغيري |
| Sana bir devekuşu getirmeyi unuttuğum için kusura bakma. | Open Subtitles | آسف لقد نسيت أن أحضر لكي نعامة. |
| Geç geldiğim için kusura bakma. Saatlerdir park yeri arıyorum. | Open Subtitles | آسف لقد تأخرت فقد عانيت من أزمة الموقف |