| Bunun telafisi Ascot'ta yapılabilir ama tekrar etmemesi için uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لقد حصل ذلك في مضمار "آسكوت" لكننا نبذل أقصى جهدنا كي لا يتكرر ذلك. |
| Ascot'a gitmiş ama bütün parasını "Yükselen Yıldız"a yatırmış. | Open Subtitles | لقد ذهب لـ(آسكوت) وكل ما يملكه راهن به على (رايزنغ ستار) |
| Ascot'taki kraliyet yarışında bize sponsorluk ediyor, gitmek zorundayız. | Open Subtitles | إنها تتكفل بنا فى المحتويات الملكية فى ( آسكوت ) .. يجب علينا أن نكون هناك |
| - Dün Ascot'ta şansım yaver gitti de. | Open Subtitles | -كان حظي جيداً في (آسكوت) البارحة |
| Katılman gereken Ascot Toplantın yok mu? | Open Subtitles | أليس هناك مؤتمر (آسكوت) لتذهب إليه؟ |
| Üç Ascot kazananının eğitmeni. | Open Subtitles | (درب ثلاثة من الفائزين بسباق ( آسكوت |
| - Bana Ascot'tan bahsetme. | Open Subtitles | -لا تحدثني عن (آسكوت ) |